Page 407 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 407
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
toplu kalınan ortamlarda aynı zamanda bir toplumsal sağlık sorunu olduğu, şikâyetin
vatandaş odaklı ve somut sonuca ulaştırılarak makul bir sürede öncelikle dostane
çözüme kavuşturulmasının gözetilmesi, böylelikle ilgili idarelerin iyi yönetim ilkeleri ve
Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile uyumlu uygulamalar geliştirmesine katkı sağlanması
beklendiği, Ombudsman ile yapılacak iş birliği, kadın hakları ve çocuğun yüksek yararı
ilkesi çerçevesinde idareden beklenen hassas yaklaşım temelinde iyi bir örnek teşkil
edeceğinin memnuniyetle karşılanacağı değerlendirilerek Adalet Bakanlığına Gönderme
Kararı verilmiştir. 255
7.12.2 Kadın Hakları Alanıyla İlgili Faaliyetler
7.12.2.1 2022 Yılında Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Amacıyla Güncel
Mevzuat Düzenlemesine “Kadın ve Çocuğa Yönelik Aile İçi Şiddetin
Önlenmesine İlişkin Mekanizmaların Etkinliğinin Arttırılması” Çalıştay
Raporu ile Kurumumuzca Sağlanan Katkı
Türkiye’de kadına yönelik şiddet vakalarında en önemli sorun Opuz (Opuz v.
Türkiye – Başvuru No:33401/02) Kararı’nda da tespit edildiği üzere cezaların caydırıcı
olmamasıdır. Bu kapsamda, güncel olarak 27.05.2022 tarihli ve 31848 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan 7436 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun ile TCK’daki takdiri indirim nedenleri sınırlandırılmış, takdiri
indirim uygulanması halinde gerekçelerinin kararda mutlaka gösterilmesi gerektiği
düzenlenmiş, kadına karşı şiddetle daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın
sağlanabilmesi için kasten öldürme, kasten yaralama, tehdit, işkence ve eziyet suçunun
kadına karşı işlenmesi halinde cezası arttırılmış, ısrarlı takip olarak nitelendirilen
fiiller müstakil bir suç haline getirilmiş, kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu
tutuklamaya ilişkin katalog suçlar arasına alınmış, ısrarlı takip suçunda uzlaştırma
hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir.
2018 yılında kadına ve çocuğa yönelik aile içi şiddet vakaları kamuoyunda sıklıkla
gündeme gelmiştir. Kamu vicdanını rahatsız eden söz konusu vakalar insan hakları
ihlali olup Kurumumuzca kadına ve çocuğa yönelik aile içi şiddetin önlenmesine ilişkin
mevcut mekanizmaların işleyişindeki aksaklıkların tespiti ve somut çözüm önerilerinin
oluşturulması amacıyla bir özel rapor hazırlanmıştır. Söz konusu özel rapor çalışmaları
kapsamında görevli kamu kurumları yetkilileri, alanda çalışan sivil toplum kuruluşu
temsilcileri ve akademisyenlerin katılımlarıyla 19 Şubat 2018 tarihinde “Kadın ve
Çocuğa Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesine İlişkin Mekanizmaların Etkinliğinin
Arttırılması” konulu bir çalıştay düzenlenmiştir. Çalıştay “Kadın ve Çocuğa Yönelik
Aile İçi Şiddetin Önlenmesine İlişkin Mekanizmalar” ve “Kadına ve Çocuğa Yönelik
Aile İçi Şiddetin Önlenmesine İlişkin Mekanizmalardaki Sorunlar ve Çözüm Önerileri”
olmak üzere iki oturum halinde gerçekleştirilmiştir. Çalıştaya TBMM Kadın Erkek
Fırsat Eşitliği Komisyonu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı yetkilileri başta olmak üzere
255 2022/4393 numaralı başvuru hakkında verilen 25.04.2022 tarihli Gönderme Kararı
406 2022 YILLIK RAPOR