Page 117 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 117
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Diğer tedbirler bir tarafa, söz konusu terör örgütüne mensup oldukları tespit edilen
çok sayıda kişi kamu görevinden çıkarılmış veya uzaklaştırılmıştır. Sözü edilen
kişilerin Kurumumuza iletmiş oldukları çok sayıda şikâyet dilekçesi bulunmaktadır.
Bu kişilerden, 1 Eylül 2016 tarih ve 29818 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazetede yer
alan 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan
Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kamu görevinden
çıkartılanlar hakkında “incelenemezlik” kararı verilmiştir. Zira 6328 sayılı Kamu
Denetçiliği Kurumu Kanununun “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesinin ikinci
fıkrasında yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemlerin, Kurumun görev alanı
dışında olduğu düzenlenmiştir. Söz konusu 672 sayılı Kararnameden bağımsız
olarak haklarında işlem yapılan kişilerin başvuruları hakkında ise 6328 sayılı bahse
konu Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun “Başvuru ve usulü” başlıklı 17 nci
maddesinin dördüncü fıkrasında kayıtlı idari başvuru yolları tüketilmeden yapılan
başvuruların ilgili idareye gönderilmesi hükmü gereğince ilgili kamu idaresine
muhatap “Gönderme Kararı” verilmiştir.
Kamu Denetçiliği Kurumu, demokratik hukuk devletine ve düzenine, seçimle gelen
hükümete, Anayasa ve kanunlara karşı gerçekleştirilen bu hain darbe girişimini
şiddetle kınamaktadır. Bu planın içerisinde yer alanlar için Anayasa ve kanunlar
çerçevesinde gereken cezanın verileceğine inanmaktadır.
6.1.1.4. Şeffaflık Kanunu ve Genel İdari Usul Kanununun Önemi
Modern devlet yapılanmasının temelinde, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve
116 insan haklarına saygının geliştirilmesi ilkeleri yer almaktadır. Toplumsal hayatın
günümüzde ulaştığı karmaşa, bireylerin hayatı ve olayları algılamada farklı bakış
açıları, çatışan menfaat ve duyarlılık alanları ve beklentiler, teknoloji ve bilişim
alanında yaşanan ilerlemelere koşut olarak kamu idaresinin artan kapasitesi, kamu
yönetimi aygıtının daha gelişmiş, etkin ve süratli denetlenmesi ihtiyacını ortaya
çıkarmıştır.
Fakat unutulmamalıdır ki idarenin hukuka uygunluğunun sağlanması açısından
“denetim” fonksiyonu da tek başına yeterli değildir. Bu noktada, idarenin dışında, onun
işleyişinin bir parçası olacak bir dizi sihirli yöntemlerin oluşturulması gerekmektedir.
İşte bu araçlardan birisi “şeffaflık kanunu” ve diğeri de “genel idari usul kanunudur”.
Bu sayede idare; her şekilde saydam, şeffaf ve görünür surette hareket edebilecek;
şartlar oluştuğunda her olay ve kişi için aynı surette hareket edebilecektir. Toplumsal
hayat esenlik içerisinde daha öngörülebilir bir görünüm kazanacaktır.
Ülkemizde, idarenin iyi yönetim ilkelerine uygun surette hareket etmesini zorunlu
hale getirecek bir mevzuat düzenlemesinin yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
YILLIK RAPOR 2016