Page 159 - KDK
P. 159

sistemi ile mesai kontrolünün yapılması uygulamasının, temel
            hak ve hürriyetler içerisinde sayılan “özel hayatın gizliliği “ilkesi kap-
            samında kişisel bilgi veya kişisel verilerin alınması kavramları içinde
            değerlendirilmesi gerektiği, mesai kontrol sisteminin şekli ve içeriği
            dikkate alındığında, sözü edilen uygulama ile kurumca amaçlanan
            kamu yararı arasında orantılılık bulunmadığından, bu uygulamanın
            Anayasa’nın 13 üncü maddesindeki “ölçülülük “ilkesine aykı-
            rılık teşkil ettiği, Anayasa’nın 20 nci maddesine göre de kişisel ve-
            rilerin, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla
            işlenebileceğinin belirtilmesi karşısında personelden alınan parmak
            izi ile mesai takibi uygulamasının, kamusal alanda da olsa “özel haya-
            tın gizliliği “ilkesinin ihlali sayılacağı, uygulamanın usul ve esaslarını
            gösteren bir yasal dayanağın bulunmaması, toplanan verilerin ileride
            başka bir şekilde kullanılmayacağına dair bir güvencenin de mevcut
            olmaması göz önüne alındığında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık
            bulunmadığına hükmetmiştir.
               19) Yargıtay 12. Ceza Dairesi ise 3/4/2012 tarihli ve 2011/7345E.,
            2012/8936K. sayılı kararında özetle; mağdurenin plajda şezlonga uza-
            narak güneşlendiği sırada, rızası olmadan, sanık tarafından fotoğrafı-
            nın çekilip, … isimli derginin Temmuz 2005 sayısının ön kapağında,
            bilgisi ve izni olmadan yayınlandığı olayda, “özel hayat “kavramının;
            kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı ka-
            pılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden
            ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde
            başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bil-
            gilerin tamamını içermesi karşısında, kamuya açık alanda bulunuldu-
            ğunda dahi, “kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık,
            bilinmezlik “prensibinin geçerli olduğu ve kamuya açık alana çıkan
            her kişinin, bu alandaki her görüntü veya sesinin kaydedilip, sürekli
            ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterdiğinin kabulünün
            mümkün bulunmadığı nazara alınmadan ve olayda kamu yararı da bu-
            lunmadığı gözetilmeden, “plajın kamuya açık alan olup, gizli alan ol-
            madığı “şeklindeki, özel hayatı salt mekana indirgeyen ve yasal olma-
            yan gerekçelerle sanığın beraatine karar veren alt mahkeme hükmünü
            bozmuştur.

               20)  Diğer taraftan, Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık)
            26/11/2013 tarihli ve 2013/83 sayılı Tavsiye Kararında; şikayetçinin,




           154   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163   164