Page 162 - KDK
P. 162
a. Şikâyetçinin yargılandığı suç bakımından hukuki durum:
25/1) 3 ve 8 no.lu paragraflarda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere,
2009 yılında “elektrik enerjisi hırsızlığı “suçundan cezalandırılması
istemiyle ...’nde yargılanan şikâyetçinin, yapılan yargılama sonunda
üzerine atılı suçtan 6/12/2010 tarihinde beraat ettiği ve kararın bu
şekilde kesinleştiği anlaşılmış olup, şikâyetçinin yargılandığı tarihte
kaçak elektrik kullanma suçunun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun
“Nitelikli hırsızlık “başlıklı 142 nci maddesinin birinci fıkrasının (f)
bendi kapsamında olduğu ancak, 2/7/2012 tarihinde yapılan değişik-
likle bahse konu maddenin (f) bendinin madde metninden çıkarılarak
mülga hale geldiği, böylece anılan tarihten sonra kaçak elektrik kul-
lanma eylemlerinin tamamının hırsızlık suçu kapsamı dışında bı-
rakıldığı ve aynı tarihte 163 üncü maddeye eklenen üçüncü fıkrayla;
abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin,… sahibinin
rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek
şekilde tüketilmesinin “Karşılıksız yaralanma “suçuna dönüştürül-
düğü, 168 inci maddeye eklenen beşinci fıkraya göre ise; karşılıksız
yararlanma suçunda failin, … pişmanlık göstererek … zararı, soruştur-
ma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında
kamu davasının açılmayacağı hükme bağlanmıştır.
25/2) Böylece, 2009 -2010 yıllarında “hırsızlık “suçundan yargıla-
nan ve beraat eden şikâyetçinin, 2/7/2012 tarihi ve sonrasında aynı
türden bir suç isnadı sebebiyle yürütülen adli soruşturma sırasında
zararı tazmin etmesi halinde hakkında hiç kamu davası açılmayacak,
zararı tazmin etmese bile hırsızlık suçundan değil “karşılıksız yarar-
lanma “suçundan yargılanacak ve beraat etmiş olsa dahi UYAP veri ta-
banında “hırsızlık “gibi toplum nazarında kolaylıkla olumsuz önyargı
oluşturabilecek bir suçla anılmamış olacaktı. Bu haliyle şikâyetçinin
yargılandığı dönem ve suç türü itibariyle hukuka aykırı bir durum gö-
zükmese de, 2012 yılında yapılan bahse konu değişiklikler sonrasın-
da UYAP veri tabanındaki “hırsızlık suçundan beraat ettiğine “ilişkin
kaydın polisler tarafından görülmeye devam etmesinin, bu verinin
paylaşılmasıyla elde edilmek istenen “kamu yararı “ile Anaya-
sa’nın 20 nci maddesinde güvence altına alınan “özel hayatın
gizliliği “ilkesi arasında, Anayasa’nın 13 üncü maddesinde be-
lirtilen “ölçülülük “ilkesine aykırı olacak şekilde idare lehine
bir durum yaratıldığı değerlendirilmektedir.
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 157