Page 511 - KDK
P. 511
Kanunu 9,43 ve 44 üncü maddelerine göre, nüfus kayıtları ve bu kayıt-
ların tutulmasına dayanak olan belgeler gizliliğinin asıl olduğu, nüfus
kayıt örneklerini; kaydın sahipleri veya bunların eşleri ile vasi, alt ve
üst soyları ya da bu kişilere ait vekillik belgesini ibraz edenlerin, nü-
fus müdürlüklerinden doğrudan almaya yetkili oldukları, bu kişilerin
dışında ancak yetkili ve sorumlu memurlar ile teftiş ve denetim yetki-
si olanlar ve mahkemeler tarafından görülüp incelenebileceği, bunun
dışında kimse tarafından görülüp incelenmesinin mümkün olmadığı
hüküm altına alınmıştır.
36. Şikâyetçinin, nüfus kayıt bilgilerine ulaşma isteği kapsamın-
da, bilgi edinme hakkı (“right “to know) kavramı, günümüzde gerek
uluslararası ortamda ve gerekse Türkiye’de yapılmakta olan anayasa
hukuku tartışmalarında üzerinde en sık durulan kavramlardan biridir.
Kavram ile bilgi özgürlüğü, saydamlık (transparency) ve açık toplum
(open society), hesap verebilirlik (accountability) ve hatta kamu yöne-
tişimi (public management, governance) gibi kavramlarla da yakından
ilgili bulunmaktadır.
37. Bir kimsenin hak ve özgürlüklerinin bir başka kimsenin hak ve
özgürlüklerinin başladığı noktada biteceği hukukun bilinen ilkelerin-
dendir. Herkes bilgi edinme hakkına sahip olduğu gibi özel hayatının
gizliliği ve korunması hakkına da sahiptir. Her ikisi de demokratik hu-
kuk devletinin vazgeçilmezi olan bu iki hak arasında kabul edilebilir
hassas bir dengenin kurulması zorunludur. Bilgi edinme hakkını dü-
zenleyen 4982 sayılı Kanun’da özel hayatın gizliliği, bilgi edinme hak-
kının sınırlarından biri olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle bilgi edin-
me hakkı başvuruları bir başka kimsenin özel hayatının gizliliğini ihlal
ettiğinde kural olarak reddedilecektir.
38. Özel hayatın gizliliği ve korunması kavramı; bireyin kişiliğini
geliştirmek ve manevi değerlerine güvence sağlamak için başkaları ta-
rafından bilinmesini istemediği hususların oluşturduğu ve korunması
hukuken gerekli görülen hayat üzerindeki hak olarak tanımlanabilir.
Bu kavrama hem ulusal hem de ulusal üstü hukuk düzenlemelerin-
de yer verilmektedir. Ulusal düzlemdeki düzenlemelere örnek olarak
1982 Anayasası’na değinilebilir. 1982 Anayasası’nda özel hayatın giz-
liliği ikinci bölümde kişinin hakları ve ödevleri arasında yer almıştır.
Yasal düzeyde de başta Türk Ceza Kanunu olmak üzere özel hayatın
506 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU