Page 92 - egitim-ve-ogretim-hakki-3
P. 92

Bu uygulamaya göre kamu personeli bilerek ve isteyerek yetkisini kö-
            tüye kullanır veya mevzuata açık ve kesin olarak belirlenmiş bulunan
            görev ve yetki alanını ve sınırlarını aşar yahut idarenin işlev alanı dışı-
            na çıkarsa, kişisel eylem ve kusur işlemiş ve kendi sorumluluğuna yol
            açmış sayılmaktadır.”
                 14.  Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 10/9/2012 tarihli ve E.
            2012/18690 K. 2012/25539 sayılı kararında, “Türk Medeni Kanunun
            2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine
            getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açık-
            ça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Yani bir hak sahibi
            hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet ku-
            rallarına uymak, dürüst davranmak, başkalarını zarara uğratmamak
            zorundadır. Hak sahibi başkasına zarar vermek amacını taşımasa bile
            hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğ-
            ratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar
            arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılma-
            sı olarak değerlendirebiliriz...”
               15.İdarenin tutum ve davranışları, idarî eylem ve işlemler dışında
            idarenin bireylerle ilişkilerinde ortaya konan, aslında hukuka, ahlâka
            aykırı olmamakla beraber bireyleri rahatsız eden, idareden bezdiren,
            şikâyet konusu olan hallerdir. İdarede vatandaşa yapılan genel görgü
            kuralları dışı hitap ve muameleler veya gereksiz yere bekletilmeleri,
            idarenin eylem ve işlemi olmayıp, tutum ve davranışıdır. Kamu Başde-
            netçisi bu davranışı tespit edip raporuna kaydederek “teşhir” suretiyle
            “İdare”yi, vatandaşa karşı daha dikkatli davranmaya, iyi muamele et-
            meye sevk edecektir. İdare sadece hukuka uygun davranmakla iyi ida-
            re niteliğini kazanamaz. Aynı zamanda “icab ı hal”e yani maslahata da
            uygun davranmak zorundadır. İşte böyle olup olmadığı yolundaki de-
            netim “ihtiyaca uygunluk” denetimidir, bir diğer ifade ile “yerindelik”
            denetimidir. Bu denetim idarî yargının görevi dışındadır. [Bkz. Zehra
            Odyakmaz, “Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Kurumunun Tanıtıl-
            ması ve 6328 Sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Bazı Mad-
            delerinin Değerlendirilmesi”, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi (TAAD),
            Yıl 4, Sayı 4, Temmuz 2013, s. 9]









                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  87
   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97