Page 165 - ekonomi-maliye-ve-vergi-2
P. 165

III. HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
               A. İlgili Mevzuat

               9) 6098 sayılı Borçlar Kanununun “Kefalet Sözleşmesi” başlıklı
            581. maddesinde:”Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlu-
            nun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu
            olmayı üstlendiği sözleşmedir.” tanımına yer verilmiştir.
               10) Aynı Kanunun “Asıl borç” başlıklı 582. Maddesinde:”Kefalet
            sözleşmesi, mevcut ve geçerli bir borç için yapılabilir. Ancak, gelecekte
            doğacak veya koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda veya
            koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesi
            kurulabilir. Yanılma veya ehliyetsizlik sebebiyle borçlunun sorumlu
            olmadığı bir borç için kişisel güvence veren kişi, yükümlülük altına
            girdiği sırada, sözleşmeyi sakatlayan eksikliği biliyorsa, kefaletle ilgili
            kanun hükümlerine göre sorumlu olur. Aynı kural, borçlu yönünden
            zamanaşımına uğramış bir borca kefil olan kişi hakkında da uygulanır.
            Kanundan aksi anlaşılmadıkça kefil, bu bölümde kendisine tanınan
            haklardan önceden feragat edemez.” hükmü yer almıştır.

               11) Aynı Kanunun 583 üncü maddesinde: “Kefalet sözleşmesi, ya-
            zılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile
            kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu
            azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda,
            bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altı-
            na girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.”
            hükmüne yer verilmiştir.
               12) “Müteselsil Kefalet” başlıklı 586’ncı maddesinde: “Kefil, müte-
            selsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yüküm-
            lülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden
            veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak,
            bunun için borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde  olması veya
            borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması gerekir.
               13) Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvence-
            ye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz.
            Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılana-
            mayacağının önceden hakim tarafından belirlenmesi veya borçlunun
            iflas etmesi yada konkordato mehli verilmesi hallerinde, rehnin paraya




           158   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169   170