Page 167 - ekonomi-maliye-ve-vergi-2
P. 167
kefilin sorumluluğunun kapsamı belirtilmiştir. Kefilin azami miktar
ile sorumlu olduğu ve kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için ke-
filin sorumlu olduğu azami miktarın kefalet sözleşmesinde açıkça gös-
terilmesi zorunlu olduğu belirtilmiştir.
20)Müteselsil kefelet ise, kefilin müteselsil kefil sıfatıyla veya bu
anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmesi halinde
söz konusu olur.
21) Müteselsil kefalette alacaklı borçlu hakkında her hangi bir ta-
kibata başlamadan direk kefili takip edebilmektedir. Fakat alacaklının
artık müteselsil kefalette dahi direk kefili gitmesi için, borçlunun ifada
gecikmesi ve borçluya çekilen ihtarın sonuçsuz kalması veya borçlu-
nun açıkça ödeme güçlüğü içinde olması gerekmektedir.
22) Uyuşmazlıkta, şikayetçinin, ...’ın ... Bankasından kullandığı
kredi için müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak 22.09.2010 tarihli
tüketici kredisine ilişkin borçlanma ve rehin sözleşmesini imzaladığı,
asıl borçlunun krediyi vadesinde ödemediği, bu sebeple asıl borçlu ve
kefil için Bankanın asıl borçlu ve kefile alacağın tahsili için Beyoğlu
35. Noterliği’nin 09.03.2012 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarname gön-
derdiği, borçlular ihtarname ile temerrüde düştüğünden 06.04.2012
tarihinde İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün E:2012/6261 sayılı dosyası
ile asıl borçlu ve kefil hakkında ilamsız icra takibine başlanıldığı, ancak
semeresiz kaldığı bu nedenle Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hü-
kümleri çerçevesinde kefil olan şikayetçi ile anlaşma yoluna gidildiği
ve borcun yapılandırılarak kendisinden tahsil edildiği anlaşılmaktadır.
23) Yukarıda belirtildiği gibi müteselsil kefalette alacaklı borçlu
hakkında her hangi bir takibata başlamadan direk kefili takip edebi-
leceğinden, alacaklı ... Bankasının borcu, müteselsil kefil ve müşterek
borçlu olan şikayetçiden talep etmesine engel bulunmamaktadır. An-
cak ilgili Banka tarafından, asıl borçlu için ilamsız icra takibi yürütül-
mekte iken şikayetçinin kendi talebi ve rızası ile asıl borcu ödediği gö-
rülmüştür.
24) Bu durumda, yukarıda metnine yer verilen Borçlar Kanunun
ilgili hükümleri uyarınca borçlunun temerrüde düştüğü ve tahsil im-
kanı olmadığının dosya kapsamıyla anlaşıldığı,borcu ödeyen kefilin
asıl borçluya rücu hakkı bulunduğu ve şikayetçinin bu hakkı zama-
naşımı süresi içinde kullanabileceği gözönünde bulundurulduğunda,
160 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU