Page 70 - ekonomi-maliye-ve-vergi-2
P. 70
yönünden kesinleşmiş ve kişisel niteliğe dönüşmüş bir haktır. Kaza-
nılmış bir haktan söz edilebilmesi için bu hakkın, yeni kanundan önce
yürürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş
olması gerekmektedir. Yine 22 numaralı paragraftaki Danıştay kara-
rında belirtildiği gibi düzenleyici işlemler yönünden kazanılmış hak-
lardan bahsedilebilmesi için bu düzenlemelerin kişilere uygulanması
suretiyle bireyselleşmesi gerektiğine değinilmiştir. Bu açıdan, kazanıl-
mış hakların korunması, genelde kişi hak ve hürriyetlerinin, özelde de
mülkiyet hakkının korunması yükümlülüğünü üstlenmiş olan “hukuk
devleti” olmanın unsurlarından ve hukuki güvenlik ilkesinin bir gereği
olduğu gibi, devlet ve idaresine katılanlar bakımından da bir yüküm-
lülüktür.
33. İdarenin hukuk kuralarını değiştirirken sınırsız bir yetkisi
bulunmamakta olup, bu yetkiyi kullanırken hukukun genel ilkeleri
ile anayasal ilkelere bağlı kalması ve değişiklik yaparken bir yandan
toplumun yeni ihtiyaçlarının karşılanmasına diğer yandan ise mevcut
hukuki durumun ve oluşmuş istikrarın zedelenmemesine özen göster-
mesi gerekmektedir. Aksine bu değişikliklerin geçmişte tamamlanmış
ve/veya kazanılmış haklara geriye dönük olarak uygulanması belirlilik
ve istikrarın yanı sıra hukuki güvenliği ve bireylerin devlet faaliyetle-
rine duyduğu güven duygusunun zedelenmesine sebep olacaktır. Zira
bireyler bir işlem yaparken aynı zamanda yürürlükteki mevzuatın sü-
receğine de güvenmektedirler. Bu sebeple, idarenin de hukuk devleti-
nin önemli bir unsuru olarak hukuki güvenlik ilkesi gereğince, yasal
düzenlemelerinde vatandaşların mevcut kanunlara olan güvenine say-
gılı davranması, bu güven duygusunu boşa çıkaracak veya zedeleyecek
yöntemlerden kaçınması beklenmektedir. (Yücel OĞURLU, İdare Hu-
kukunda Kazanılmış Haklara Saygı ve Haklı Beklentiler Sorunu, Anka-
ra, 2003, s. 39)
34. Bu kapsamda yukarıdan bu yana yapılan tüm açıklamalar,
şikayetçinin iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, mev-
zuat, yargı kararları ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğin-
de; şikayet başvurucusunun önceki (mülga) yönetmelikte yer alan hü-
kümlere güvenerek yaptığı yatırım ile üstlendiği maddi külfetin idarece
mahsuplaşma veya defaten karşılanacağı yönündeki haklı beklentisi
bulunduğu, yatırım faaliyetinin tamamıyla söz konusu yönetmeliğin
yürürlükte bulunduğu dönemde gerçekleştirildiği, ancak mahsuplaşma
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 63