Page 189 - geri itme ozel raporu son
P. 189
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
koruma ve yerine getirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Devletlerin, göç yönetişim önlemleriyle ilgili
tüm temel uluslararası insan hakları anlaşmaları kapsamındaki yükümlülükleri, insan haklarının, bü-
yük ve karma göç hareketlerine verdikleri yanıtlar da dahil olmak üzere, göçün tüm aşamalarında ele
alınmasına yönelik çabalarının merkezinde olmasını gerektirir. Devletler, sınır yönetişimi önlemleri-
nin, diğerlerinin yanı sıra, toplu halde sınır dışı etme yasağına, eşitlik ve ayrımcılık yapmama ilkesine,
geri göndermeme ilkesine, sığınma arama hakkına, yaşam hakkına, işkence yasağına, çocuk haklarına
ve çocuğun yüksek yararına saygı göstermesini sağlamalıdır. Devletler bunun ötesinde insan hakları
ihlali mağdurları için adalete erişim sağlamak ve uluslararası deniz hukuku kapsamındaki arama ve
kurtarma yükümlülüklerine uymakla yükümlüdür. 3
Bir ülkenin yetkililerinin, kendi ülkelerinin bayrağını taşıyan gemilerle yakaladıkları ya da ülkeye ait
gemilerle kurtardıkları insanlar, kendi hakimiyet ve yetki sınırları içinde sayılmaktadır. Kurtarılan
ya da yakalanan kişilerin, o devletin bir gemisine bindirilmediği durumlarda bile, insan haklarına ve
uluslararası hukukun yükümlülüklerine uygun biçimde hareket edilmesi zorunludur. Aynı şekilde bir
devlet, resmi görevlilerini, teçhizatını, gemilerini, sahil güvenlik botunu, acil durumda hayat
kurtarmak için tasarlanmış can salı gibi ekipmanlarını ve diğer kaynaklarını insan hakları ih-
lalleri doğuracak eylemler için kullanamaz. Bu duruma başka bir devletin kara suları da dahildir.
Nitekim geri itme uygulamalarının gerçekleştirildiği yerler genellikle askerileştirilmiş, sürekli gö-
zetlenen ve gözlem altında tutulan yerler olduğu için, bu yerlerde resmi görevlilerin izni ve
müsaadesi dışında hareket edilmesi mümkün değildir. Fiillerin resmi görevli olmayan milis
kuvvetler veya çeteler tarafından yapılması durumunda dahi devletlerin sorumluluğu orta-
dan kalkmamaktadır.
Devletlerin deniz yetki alanı, gemisi, botu ya da toprakları üzerinde yani egemenlik alanında meydana
gelen ve uluslararası sözleşmelerin ihlali sonucunu doğuran sistematik bir şekilde sürekli olarak yapıldığı
tespit edilen bir hak ihlalinin devletin sorumluluğundan ayrı düşünülmesine imkan bulunmamaktadır.
Diğer yandan, devletlerin kamu görevlilerinin fiillerinden veya kamu görevlisi olmayan ancak yetki alanı
içerisinde hareket eden kişilerin fiillerinden doğacak sorumluluğu, fiilin ülke sınırlarında gerçekleşip ger-
çekleşmediğinden bağımsız olarak o devlete atfedilebilir olması durumunda da geçerlidir.
Yunanistan tarafından yapılan geri itme yöntemleri, onlarca uluslararası belge ve rapor, izle-
nip çözümlemesi yapılan yüzlerce video görüntüsü ve eldeki mevcut binlerce tutanak üzerin-
den incelendiğinde genel olarak;
Yunanistan unsurlarının deniz üzerinden sınırlarına gelen mülteci ve göçmenlere ait deniz araçlarını
durdurduktan sonra tehlikeli manevralarla onların Türk kara sularına sürüklenmesini sağladığı,
Bu yöntemle durduramadıkları, uluslararası sulara veya Yunan kara sularına ulaşan mülteci ve göç-
menleri ise bu bölgelerde durdurup çekerek Türk kara suları sınırına getirdiği,
3 A/HRC/47/30, paragraf 39.
187