Page 324 - geri itme ozel raporu son
P. 324

“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu




                     2. Anaların ve çocukların özel bakım ve yardım görme hakları vardır. Bütün çocuklar, evlilik içi veya evlilik
                     dışı doğmuş olsunlar, aynı sosyal güvenceden yararlanırlar.”

                     Madde 30- “Bu bildirgenin hiçbir kuralı, herhangi bir devlet, topluluk veya kişiye, burada açıklanan hak ve
                     özgürlüklerden herhangi birinin yok edilmesini amaçlayan bir girişimde veya eylemde bulunma hakkını
                     verir biçimde yorumlanamaz.”


                     2. Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme (Cenevre Sözleşmesi)           129

                     Uluslararası koruma hukukunun temelini teşkil eden uluslararası sözleşme 28 Temmuz 1951 tarihinde
                     Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen ve 22 Nisan 1954’te yürürlüğe giren “Mültecilerin
                     Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi”dir.

                     Sözleşme’nin başlangıç bölümünde, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin insanların hak-
                     lardan ve özgürlüklerden fark gözetmeksizin faydalanacakları ilkesine atıf yapılarak ulusla-
                     rarası iş birliğine vurgu yapılmıştır. Buna göre sığınma hakkını tanımak bazı ülkelere önemli
                     bir yük getirecektir ve mülteci meselesine kalıcı çözüm üretilebilmesi ancak uluslararası iş
                     birliğinin sağlanması ile mümkün olacaktır.

                     Sözleşme’nin ilk maddesi “mülteci” tanımına ilişkindir. Sözleşme’nin bu maddesi incelendiğinde
                     dikkati çeken husus, Sözleşmenin, mülteci tanımı bakımından bir tarih sınırlamasını ve “op-
                     siyonel” bir coğrafi sınırlamayı barındırmasıdır. 1. maddenin (A) bendinin ikinci paragrafına göre,
                     Sözleşme “1 Ocak 1951’den önce meydana gelen olaylar sonucunda ve ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir
                     toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri yüzünden, zulme uğrayacağından haklı sebeplerle
                     korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan,
                     ya da söz konusu korku nedeniyle, yararlanmak istemeyen; yahut tabiiyeti yoksa ve bu tür olaylar sonucu
                     önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle
                     dönmek istemeyen her şahsa” uygulanacaktır. Aynı maddenin (B) bendinin birinci paragrafına göre ise;
                     “1 Ocak 1951’den önce meydana gelen olaylar” ifadesi ya “1 Ocak 1951’den önce Avrupa’da meydana gelen
                     olaylar” ya da “1 Ocak 1951’den önce Avrupa’da veya başka bir yerde meydana gelen olaylar” anlamında
                     anlaşılacak ve her taraf devlet bu Sözleşmeyi imzaladığı, tasdik ettiği veya ona katıldığı sırada bu Söz-
                     leşmeye göre taahhüt ettiği yükümlülükler bakımından bu ifadenin kapsamını belirten bir beyanda
                     bulunacaktır.
                     Sözleşme’nin 33. maddesi ise uluslararası koruma hukukunun en temel ilkelerinden biri olan ve hiçbir
                     mültecinin zulüm tehdidi altında olduğu bir yere gönderilemeyeceğine ilişkin “geri göndermeme”
                     (non-refoulement) ilkesini içermektedir.

                     Sözleşme ile devletlere, ayrımcılık yasağı, din özgürlüğü, mahkemelere başvuru hakkı, gelir getirici iş-
                     lerde çalışma hakkı, eğitim, sağlık, sınır dışı işlemlerine karşı güvenceler gibi mültecilerin hak ve ödev-





                     129  Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme için bkz. https://www.unhcr.org/3b66c2aa10; Erişim Tarihi: 05/09/2021.


        322
   319   320   321   322   323   324   325   326   327   328   329