Page 368 - geri itme ozel raporu son
P. 368
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
Geri itme iddiaları
2018 raporumda, Türkiye’ye doğru çoğunlukla şiddet içeren çok sayıda güvenilir geri itme iddiaları dikkati-
mi çekti ve Yunan yetkililerini bu uygulamaya son vermeye çağırdım. İki buçuk yıl sonra Türkiye ile olan hem
kara hem de deniz sınırlarında geri itme iddialarının devam etmesinden derin endişe duyuyorum.
Yunanistan’ın Türkiye ile paylaştığı Meriç Nehri sınırından yapılan geri itmeler, yalnızca uluslararası med-
ya ve sivil toplum kuruluşları tarafından değil, aynı zamanda ulusal insan hakları kurumları ve ulus-
lararası kuruluşlar tarafından da birkaç yıldır rapor edilmiş ve belgelenmiştir. Avrupa İşkencenin ve İn-
sanlıkdışı veya Onurkırıcı Muamelenin veya Cezanın Önlenmesi Komitesi (CPT), 2018 ve 2020 yıllarında
Yunanistan’a yaptığı ziyaretlerin ardından yayınladığı raporlarda, geri itmelerle ilgili “tutarlı ve güvenilir
iddialar” bulunduğunu belirtmiştir. Benzer iddialar, Yunanistan Ombudsmanının Haziran 2017’de bir so-
ruşturma başlatmasına neden olmuştur. Yunanistan Ombudsmanının 28 Nisan 2021’de yayınladığı bu
soruşturmaya ilişkin ara rapora göre, “geri itme iddiaları araştırılmış ve standart bir uygulamanın takip
edildiği görülmüştür”. Bu uygulama, uluslararası korumaya ihtiyacı olabilecek kişiler dahil olmak üzere
göçmenlerin, herhangi bir kimlik ibaresi olmayan üniformalı kişiler tarafından kısa süreliğine kişisel eş-
yalarından mahrum bırakılmalarını ve tanımlanmamış binalarda gözaltına alınmalarını, sonrasında
ise sınıra nakledilmelerini, zorla botlara bindirilmelerini ve Meriç Nehri üzerinden Türkiye kıyılarına geri
itilmelerini içermektedir. Ombudsman ayrıca “şikâyet sahiplerinin geri itme iddialarının devlet kurumları
ve devlet temsilcilerinin işi olduğuna veya en azından bu eylemlerin operasyonel planlaması, lojistiği ve
failleri konularında dahil olduklarına ikna olduklarını” belirtmiştir. Bu izlenen yöntemin, yukarıda bah-
sedilen CPT raporlarında yansıtılan ifadelerle ve Ocak 2020’den bu yana birkaç olayda geri itmeye işaret
eden somut bilgiler toplayan UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği) tarafından alınan bilgilerle ör-
tüştüğüne dikkatinizi çekerim.
Denizdeki geri itmeler, uluslararası medya, sivil toplum kuruluşları ve Avrupa İşkencenin ve İnsanlık dışı veya
Onur kırıcı Muamelenin veya Cezanın Önlenmesi Komitesi (CPT) tarafından da geniş çapta rapor edilmekte
ve belgelenmektedir. Yunanistan’a 2020 yılındaki ziyaretleriyle ilgili raporda, Avrupa İşkencenin ve İnsan-
lık dışı veya Onur kırıcı Muamelenin veya Cezanın Önlenmesi Komitesi (CPT) “göçmenleri taşıyan botların
herhangi bir Yunan adasına ulaşmasını önlemek için Yunan Sahil Güvenlik Teşkilatı tarafından yapılan
eylemlerle ilgili bir dizi tutarlı ve güvenilir iddiaların olduğunu” vurgulamıştır. BM Mülteciler Yüksek Komi-
serliği (UNHCR) tarafından alınan bilgilere göre, Yunanistan ile Türkiye arasındaki denizde 2020’de yüzden
fazla, 2021’in ilk çeyreğinde ise yirmiden fazla benzer vaka kaydedilmiştir. Ayrıca UNHCR ve Uluslararası
Göç Örgütünün basın açıklamalarında deniz sınırındaki çok sayıda geri itme iddialarının incelenmesi ve bu
uygulamaya son verilmesi için Yunanistan’a çağrı yaptığını belirtmek isterim.
Türkiye’den Doğu Ege adalarına botla ulaşan ve hatta bazen sığınmacı olarak kaydedilen göçmenlerin Yu-
nan yetkililer tarafından cankurtaran sallarına bindirildiği ve Türkiye’nin sularına geri itildiği iddialarının
artışından özellikle endişe duymaktayım.
Bu hususta, sınırda bulunan kişilerin bireysel kimlik kontrolü ve işlemleri yapılmadan iade edildiklerinde, bu
iadelerin neden haklarını ihlal edeceğine dair gerekçeler ileri sürmelerinin ve bu tür ihlallere karşı koruma
366