Page 139 - Kadın ve Çocuk Çalıştayı
P. 139
hakkı diye bir şey biliniyordu. Kaldı ki, mesleki olarak bir insan bedeni-
ne dokunma hakkı olan tek meslek alanı hekimliktir. Ona rağmen biz
bilmiyoruz. Dolayısıyla, iğneyi önce kendimize batırmamız lazım; sonra
çuvaldızı erkeklere batırırız.
Bu arada eğitimden bahsedildi, eğitim olmazsa olmaz. Ama bu eğitim
üç saat mi, beş saat mi, bir haftalık, 15 günlük, hatta üç aylık kurslarla
olabilecek eğitimler değiller. Bu eğitimin anaokulundan, ana kucağın-
dan başlaması lazım. Yoksa siz ilkokulda, ortaokulda, lisede, askerlik
çağında üç saat, beş saat eğitim verdiğinizde, evet ezberler kişi, ama bir
öfke nöbeti geldiği zaman, bu öfkeyle baş edemiz ve sorun ortaya çıkar.
Dolayısıyla, eğitimin aslında daha yapılanmış ve gerçekten toplumun
biz artık şiddetsiz bir toplumuz dediği noktaya geldiğinde ancak başarılı
olacağına inanıyorum. Bir de bu tip olaylarda, çocuğa yönelik şiddet-
te de, istismarda da çok farklı kültürel ve coğrafik özelliklere sahip bir
ülkeyiz. Çok şükür ki, çok renkliyiz, çok farklı donanımlarımız var; çok
farklı alanlardan. İşte bu donanımlar, bu farklı alanlar ne yazık ki riskleri
de renklendiriyor; riskleri de çeşitlendiriyor.
O nedenle, hem kadına, hem çocuğa, hem insana yönelik şiddet dediği-
mizde, mutlaka risk haritalarının çıkarılması lazım. Yani Ankara’nın ben
Mamak tarafında çalıyorum. Mamak’taki bir kadının ve çocuğun şiddet-
le ilişkili riskleriyle, Çankaya’daki bir kadının ve çocuğunki farklı, Göl-
başı’nınki farklı. Ben Mamak’taki öğretimle, Çankaya’ya hizmet götür-
menin bir anlamıda yok. Onun için, bizim aslında farklı tulumlarımızın
olması lazım, müdahalede. Bunların da geliştirilip, ama elbette ki çok
farklı alanlardan, farklı sektörlerden katılımlarla geliştirilip, hazırlan-
mış olması gerekiyor.
Affınıza sığınarak, uzattım biraz, teşekkür ederim.
OTURUM BAŞKANI
Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.
Çocuk hakları demişken UNICEF Temsilcisi Pınar Öktem Hanım.
138 T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU