Page 142 - Kadın ve Çocuk Çalıştayı

şuyoruz sabahtan beri. Gerçekten de dünyada son on yıllarda erkeklerin
bu konuya dahilinin çok önem kazandığını görüyoruz, ama fail olarak
değil, yani “erkeklerin suçun faili şeklinde rehabilite edilmesi gereken”
toplumun rehabilite edilmesi gereken bireyleri şeklinde değil; bu dönü-
şüm mücadelesinde ittifak içerisinde olacağımız dost ve destek kuvvet-
leri olarak ele almak gerekir, toplumsal cinsiyet çalışmalarında.

Dolayısıyla, ben bu tip toplantılarda gerek katılımcılar, gerek feministler
arasında erkek olduğunu vurgulamak zorunda kalan erkeklerin olma-
dığı toplantılarda devam edeceğimizi umuyorum. Bir iki ufak nokta daha
var. Belki detay, ama hiç konuşulmadı, onları da ifade etmek isterim.
Özellikle çocuğa yönelik şiddet konusunda, önlemeden bahsediyoruz.
Aslında ikiye ayırmak lazım. Önlemeden söz ettiğimizde, az önce bah-
settiğimiz norm değişimleri önemli meseleler. Bir de vakaya müdahale
ve hizmet kısmı var. İkisi arasındaki hizmetleri aslında İstanbul Söz-
leşmesinde de vurgulandığı gibi, “mağdur dostu” ve çocuk söz konusu
olduğunda, çocuk dostu olması gerekir. Yani bir çocuk kadına yönelik
şiddet ya da toplumsal cinsiyete dayalı şiddet mağduru olduğunda, hiz-
metlere erişirken, çocuk dostu bir sistem içerisinden geçiyor mu? İhbar
mekanizması, arayıp, ihbarı iletmek istediği veya arayıp, konsültasyon
alabileceği, arayıp danışabileceği hizmetler çocuk dostunu, çocukla
konuşmak, çocuğun travmatize deneyimler yaşaması durumunda, ona
müdahale etme konusunda uzmanlığı olan bir hizmet mi? Aynı şekilde
İstanbul Sözleşmesinin birçok maddesinde belirtildiği gibi, ihtisaslaş-
mış hizmetlerden faydalanabiliyor mu? Örneğin çocuk yaşta evlendir-
mek durumunda kalmış olan kız çocukları veya erkek çocukları.

İstanbul Sözleşmesi biliyorsunuz ki, “çocuk yaşta evliliği ve kadına yöne-
lik şiddet biçimdir” diye tanımlar. Dolayısıyla, çocuk yaşta evlendirilmiş
olan kız çocukları da aynen sözleşmenin tanımladığı gibi ihtisaslaşmış
hizmetlerle karşılanmak durumundadır.

Son bir nokta vurgulamak istediğim, o da şu: Hepimizin mutlaka aklında
o insanın da altını çizme gereği duymuyoruz; ama bazen dillendirilme-
si gerekiyor olabilir. Her türlü önleme hizmeti ve her türlü mağdurun
ulaştığı, ulaşmak durumunda olduğu hizmet aslında bu hizmetleri bi-
lenler bir şekilde ulaşabilenler tarafından erişiliyor. Burada en arkada
kalan bazı gruplar oluyor. Engelli kız çocukları gibi, engelli kadınlar gibi,
mülteciler ve sığınmacılar gibi başka birçok sebeple daha dezavantajlı
konumda kalmış olanlar gibi. Dolayısıyla, hem önleme, hem de hizmet

ÇALIŞTAY RAPORU 2018 141