Page 261 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 261
Kamu denetçiliğinin esas ilkesi olan hakkaniyetin ve vicdanın daha fazla önde
olduğu bu faaliyette, bu kurumda özellikle anlatmak istediğim hatırıma gelen, kay-
makamken ve vali yardımcısıyken başımdan geçen bizatihi benim karar verdiğim iki
ya da üç tane olayı var, onu özellikle bahsetmek isterim. Bunlardan bir tanesi, Diyar-
bakır Vali Yardımcılığım sırasında orada olağanüstü hâl rejimi uygulanıyor; güvenlik
kuvvetlerinin, güvenlik güçlerinin birinci derecede fonksiyonları en önemli ve bizim
de yönetici olarak onların terörle mücadelesinde önemli katkılar ve onların önünü,
yolunu açacak ve bu anlamda faaliyet yapabilecek şekilde onlara yardımcı olmak asli
görevlerimizden bir tanesi diğer görevlilerimizin yanında. Ancak ilçenin bir tanesinde
oradaki güvenlik sisteminin bir tanesi köy koruculuğudur biliyorsunuz, hâlen devam
eden bir köy koruculuğu sistemi var. Biri kanuni köy koruculuğu, bir çeşit de gönüllü
köy koruculuğu. Gönüllü olmasının sebebi, kadrosuzluk. Köyün korunması gerekiyor,
işte, kırsal bir alanda ama kadrosuzluk sebebiyle kanuni olarak gönüllü köy koruculu-
ğu yapılamadığı için o köyde eli silah tutan insanlardan gönüllü köy koruculuğu diye
bir sistem geliştirilmiş, mahalli olarak uygulanmaya konmuş. Ancak orada yapılan
bir hata var o ilçenin kaymakamı, savcısı, emniyet müdürü, jandarma komutanı, bir
de tabur komutanı var, bunlar oturmuşlar, demişler ki: Bu köyün gönüllü köy korucu-
larına biz silah temin ederim. Kayıt dışı silahlar bulmuşlar, otomatik tüfekler hariçte
nereden bulmuşlarsa getirmişler, o gönüllü olarak kuruculuk yapan o köylü insanlara
vermişler. Hatta kayıtları almışlar, sistematik yapmışlar. Jandarma komutanı ve tabur
komutanı bunların kayıtlarını tutmuş, nöbet listesi hazırlamış, her şey resmî kayıt,
bir tek kayıt dışı olan silahlar. Ancak tabii oradaki o zaman orası için asıl masaya
yatırılması gereken -belki zamanı geçti, masaya yatırmayalım- zaman zaman masaya
yatırıldı, işte, orada kanun dışı birtakım eylemler şu bu vesaire ama bazen kötü niyetli
o üst devre, omuzundaki yıldızları kalabalık olan, fazla olan asker görevlilerden bir
tanesi üst düzey rütbelilerden, o ilçeye biraz fazla baskı yapmış. Demiş ki: “Gidin, köyü
basın, şunu yapın, bunu yapın.” fakat oradaki tabur komutanı dediğimiz yani ilçenin
yöneticilerinin dışındaki sadece terörle mücadelede görevli olan o tabur komutanı
bu emirleri insan haklarına, kendi insani düşüncelerine, vicdani kanaatlerine aykırı
bularak hep direnmiştir, yapmamıştır. O emirleri veren kişi demiştir ki daha sonra:
“Sen mi yapmazsın? Ben de sizi…” O kanun dışı kullanılan o köy korucularının hepsini
cumhuriyet savcılığına suç duyurusu yapmış. Hepsi yargılanmış o gönüllü köy koru-
cularının, yirmi ikişer her ay hapis cezasına mahkum edilmişler. Bunlar da avukatları,
hukuki temsilcileri vasıtasıyla suç duyurusu yaptılar karşılık olarak, valiliğe geldi, vali
bey beni görevlendirdi. O zaman 4483 yok, Memurin Muhakematı Hakkında Kanun var,
o kanun çerçevesinde ben ve bir binbaşı arkadaş benim başkanlığımda soruşturma-
ya gittik. Kimleri? İlçenin kaymakamını, jandarma komutanını, cumhuriyet savcısını,
14 ŞUB A T 2019 259