Page 46 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 46

kamuoyu gücü, kamuoyu tepkisi ortaya çıkıyor bu da idare tarafında bulunanların daha
            dikkatli daha sorumlu davranmasını sağlamış oluyor.

               Türkiye Büyük Millet Meclisi millî iradenin tecelli ettiği çatıdır. Egemenlik kayıtsız
            şartsız milletindir. O yüzden de iki tane kurum Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlıdır,
            üyeleri  de  Türkiye  Büyük  Millet  Meclisinden  seçilir;  bunlardan  biri  Kamu  Denetçiliği
            Kurumu, bir tanesi de Sayıştaydır. Dolayısıyla bu yönüyle de bu kurumların milletin gü-
            vencesinde olduğu, milletin egemenliğini temsil edilen tek kuruluş Türkiye Büyük Millet
            Meclisinin karşı sorumlu olmasının anlamı da bu kurumlara ayrı bir güç vermektedir,
            bunu da bir not olarak ifade etmek isterim.

               Değerli katılımcılar, hedef, ülkemizi ve dünyayı daha huzurlu bir şekilde yaşanabi-
            lir hâle getirmektir. Aldığımız kararlar, yaptığımız düzenlemelerin amacı bu olmalıdır.
            Yıllardan beri sağda solda yazılar görürüz “Güçlü devlet, güçlü millet.” Ben bunu tersi-
            ne çevrilmesi gerektiğini düşünüyorum: Güçlü millet, güçlü devlet. Millet güçlü olması
            lazım, devletin onun hizmetinde olması lazım. Bu olgu vesayet ihtimalleri tamamen
            ortadan kalktığı oranda gerçeğe dönüşmüş oluyor, bunu da görüyoruz. Milletin, devletin
            görünürlüğü işini iyi yapacak ama görünürlüğü azalacak. Gelişmenin şartı da bu: Ortada
            devleti ne kadar az görüyorsak o kadar gelişen bir ülkeyiz demektir ve inşallah Türkiye
            bu yolda kararlı adımlarla devam etmektedir. Alınan kararlar, yapılan düzenlemelerin
            amacı milletine kadim bir devlet oluşturmaktır. Çünkü insanlarımızın hizmetlerin en
            iyisine layık olduğunu düşünüyoruz ve bunu savunuyoruz. İnsanın doğuştan sahibi ol-
            duğu hakları kullanma konusunda kimsenin iznine de ihtiyacı yok. Sonradan kazandığı
            hakları kullanma konusunda da saygı göstermek gerekiyor ve bunun yolunu açmak ge-
            rekiyor. Çalışma, adil ve eşit ücret hakkı, her insanın şeref ve haysiyetine yaraşır yaşama
            hakkı, sağlık, eğitim hizmetlerinden yararlanma hakkı, temiz bir çevrede yaşama hakkı
            ve bu hakların sayısını oldukça çoğaltabiliriz. Yani bizim amacımız hayatı, vatandaşın
            hayatını kolaylaştırmak olmalıdır, bizim amacımız idareciler olarak vatandaşın yaşam
            kalitesini artırmak olmalıdır, bizim amacımız insanı yüceltmek olmalıdır. “İnsanı yücelt
            devlet yücelsin.” ilkesi Osmanlı’yı altı yüz on dokuz sene bir cihan devleti yapan ilkedir
            ve 3 kıtada 7 denizde kimsenin diline, dinine, yaşayışına müdahale etmeden, sömürgeci
            anlayış içerisinde olmadan ve dünyaya örnek bir yönetim ortaya koymuş bir devlettir.
            Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yaptığı mücadele de budur. Uluslararasında
            izolasyonların kaldırılması ve Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan kardeşlerimizin bütün haklardan
            yararlanması, adanın zenginliklerinden, imkânlarından her iki toplumun eşit şekilde is-
            tifade etmesi ve bunları sağlayacak bir barışın, bir yönetişim şeklinin tesis edilmesi.
            Verilen mücadeleye budur, bu mücadeleyi de Türkiye olarak başından beri hep destekle-
            dik, desteklemeye de devam edeceğiz. Sayın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanına
            özellikle bugünkü önemli toplantıya iştirakinden dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca ön-




         44   14 ŞUB A T 2019
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51