Page 45 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 45
alanda idare çok meşgul oldu ve çok başımız ağrıdı. Bunların üstesinden de geleceğiz.
Bugün ülkemizin bulunduğu coğrafya itibarıyla birçok ülkeye göre çok daha büyük teh-
ditlerle, büyük sıkıntılarla karşı karşıyayız. Ancak şunu herkes bilmeli ki Türkiye sadece
kendi geleceği için değil coğrafyasındaki 1,5 milyar insanın da güvencesidir, geleceğidir.
O bakımdan, İbni Haldun’un dediği gibi “Coğrafya bir kaderdir.” Bu coğrafya bizim kade-
rimizdir ve burada yaşayan milyarların da geleceğinden kendimizi sorumlu hissediyoruz.
İdarenin on altı yılda karşılaştığı en büyük sıkıntıların başında maalesef millî ira-
deye karşı birtakım girişimler olmuştur. Bizi sistem değişikliğine zorlayan da budur. On
altı yıllık iktidar döneminde şeytan taşlamaktan iş yapmaya neredeyse vakit bulamadık.
Bulduğumuz vakitlerde de Türkiye’ye neler yaptığımız ortadadır. Türkiye, yollar, havaa-
lanları, sağlık sistemleri, internet erişim teknolojileri bakımından dünyanın 39’uncu ül-
kesinden 9’uncu ülkesine yükseldi. Amacımız zaten neydi? Türkiye’yi ilk 10 ülke arasında
sokmak. Sağlıkta ve altyapıda bunu başardık, başka alanlarda da mutlaka başaracağız.
Bütün bunları bir yandan insan hak ve özgürlüklerini korumak, daha da geliştirmek, bir
yandan ülkemizi tehdit eden terör örgütlerine karşı amansız mücadeleyi yaparak başar-
dık. Tabii, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçiş meselesi de bu yaşadığımız
zorluklardan dolayıdır. Bunun örneklerini biliyoruz, 1960 darbesinden bu tarafa neredey-
se her on yılda bir millî iradeye vesayet odakları dadandı ve bazılarında, birçoğunda
başarılı oldular ama 15 Temmuzda da milletin yargı, vatansever yargı mensuplarının,
güvenlik güçlerinin gayretleriyle, Sayın Cumhurbaşkanımızın dik duruşuyla ve Hükûme-
timizin millî iradeden başka hiç bir irade bu ülkede esir alamaz, iktidarı ele geçiremez
duruşuyla o gece büyük bir destan yazdık. Bunu birlikte başardık, millet olarak başardık
çünkü inandık, ülkeye inandık, ülkenin liderliğine inandık, ülkenin geleceğine inandık ve
o gün herkes rengi, fikri, zikri, etnik yapısı, siyasi görüşü ne olursa olsun herkes o gün
meydanlardaydı. Asosyal denen, memleket meseleleriyle alakaları yok denen gençler o
gün şehadet için meydanlara koştular. O gün meydanlarda, o gece meydanlarda gelen-
lerin yarısı kadınlardı. Bu manzarayı yaşayan biri olarak bu milletin bir evladı olmaktan
büyük bir bahtiyarlık duydum, böyle bir milletimiz olduğu için Rabb’ime şükrettim.
Yeni sistemle beraber artık yapmamız gereken şey vatandaşı yoran işleri azaltmak
ve hukuk devleti algısını daha da güçlendirmektir. Diğer yandan da tabii, bu Kamu De-
netçiliği Kurumu gibi, bireysel başvuru imkânı gibi birçok konunun daha etkin olarak iş-
lemesi lazım. Ama kamu adına güç kullananlar, yetki kullananların mutlaka hesap verir
olması lazım. Layüsellik olduğu müddetçe birtakım yanlış kararlar, yanlış uygulamalar
mutlaka olacaktır ve bunun bedelini de vatandaş ödüyor, ülke ödüyor. Buna müsaade
etmememiz gerekir. Türkiye bu yönde epey mesafe aldı. Bilinçlenme de çok arttı çünkü
bilgi iletişim teknolojileri gelişti. Eskiden yapılan bir haksızlığın duyulması bile haftalar,
aylar alıyordu şimdi dakikalarda duyuluyor ve bunlar kamuoyuyla paylaşılıyor ve bir
14 ŞUB A T 2019 43