Page 54 - mahalli-iradeler
P. 54
Sokakta yapılan asfalt çalışmasının iş bitim tarihinin ise 31/12/2010
olduğu ilgili İdareden gelen evraklardan anlaşılmaktadır. Dolayısıy-
la işin bitirilerek hizmete açılmış olmasının geçici kabulün yapılması
ile belirlendiği, hizmete sunulma tarihinin ise iş bitim tarihi olduğu
sonucuna varılmaktadır. Hizmetin sunulduğu 31/12/2010 tarih
itibariyle (yani işin bitiriliş tarihi itibariyle) taşınmaz maliki
olmayan kişilere yol harcamalarına katılma payının tahakkuk
ettirilemeyeceği kuşkusuzdur.
19. 11 ve 12 numaralı paragraflarda değinilen Danıştay kararların-
da yol harcamalarına katılma payı tahakkukunun hizmetin tamamla-
narak halkın istifadesine sunulmuş olmasından sonra yapılacağının
vurgulandığı, söz konusu tarihten sonra taşınmazın maliki olan şah-
sa yapılan tahakkukun hukuka uygun olmadığının belirtildiği ayrıca
asfalt hizmetinin halkın istifadesine sunulduğu tarihte malikin tespit
edilmesi gerektiği hususları açıkça ifade edilmiştir.
20. Kişilere hukuk güvenliğinin sağlanması, Anayasa’nın 2
nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin ön koşullarından
olup; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (İHAM) içtihatlarında
da iç hukuk kurallarının yeterli ölçüde öngörülebilir, açık ve
erişilebilir olması dolayısıyla hukuk güvenliğinin sağlanma-
sı hususu vurgulanmaktadır. Hukuk devleti, hukuk normlarının
öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete
güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven
duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerektirir. Hukuk
güvenliğinin sağlanması, bu doğrultuda yasaların geleceğe yönelik
öngörülebilir belirlemeler yapılabilmesine olanak verecek kurallar
içermesini gerekli kılar. Geriye dönük düzenlemelerle kişilerin hakla-
rının, hukuki istikrar ve güvenlik ilkesi gözetilmeden kısıtlanması hu-
kuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Öte yandan, hukuk devletinin hukuk
güvenliği ilkesi belirliliği de gerektirir. Belirlilik ilkesi, yükümlülüğün
hem kişiler hem de idare yönünden belli ve kesin olmasını, yasa ku-
ralının, ilgili kişilerin mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür
sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde öngörmelerini mümkün
kılacak şekilde düzenlenmesini gerekli kılar. Dolayısıyla, hizmetin
sunulduğu tarihte tapuda malik gözüken kişi yerine taşınmazı
daha sonra devralan kişi adına tahakkuk işlemi yapılmasının
hukuk güvenliği ilkesine de aykırılık teşkil edecektir.
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 49