Page 278 - temel-haklar
P. 278
Dışişleri Bakanlığı’ndan alınan 18/2/2013 tarihli ve 3306882 sayılı
yazı ve ekindeki Hukuk Müşavirliği görüşelerinden; Ödemenin 1062
sayılı Kanun uyarınca açılan hesapta toplanan meblağdan yapı-
lamayacağının düşünüldüğü, vatandaşlarımızın mağduriyetinin
giderilmesi sorununun iç mevzuatımız çerçevesinde gerekli bütçe
düzenlemeleri yapılarak çözülmesi gerektiği,
Hususları birarada değerlendirilerek;
“Birçok vatandaşlarımızın Suriye’de taşınmazı bulunduğu hu-
susu sabit olmakla birlikte, söz konusu taşınmazların değerleri-
ne ve bir kısmının mülkiyet kayıtlarına ilişkin kesin bilgi ve belge
bulunmamasından dolayı, hangi vatandaşımıza, hangi taşınmaz
için, ne kadar ödeme yapılmasının mevcut durumda tespitinin
mümkün olmadığı gibi bu dönemde bu tür bilgilerin temininin de
mümkün olamayacağı değerlendirilmektedir.
Buna göre; Suriye Devletince taşınmazlarına el konulan va-
tandaşlarımızın zararlarının tazmini konusunda, yukarıda bah-
sedilen hususlar ve Kurumların görüşleri dikkate alındığında ilgi
yazınıza konu tavsiye kararlarının uygulanabilir nitelikte görül-
mediği düşünülmektedir.”
Denmek suretiyle Tavsiye Kararımızın uygulanamayacağı belirtil-
miştir.
26) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden 28.04.2014 ta-
rihli yazı ekinde alınan, “44 184/583” sayılı dosyada bulunan
belgelerin tamamının onaylı birer suretinin tetkikinden;
Urfa Müftüsü ... ve Sabık Urfa Milletvekili ... imzalı, 2.6.1948 ta-
rihli Dışişleri Bakanlığı’na verilen ve “Suriye hududu dahilinde ... ilçesine
bağlı şarken Boğa garben Yedikuyu şimalen Birzünnar cenuben Boğazku-
yu ile çevrili Biresor ve diğer adile Heymir köyü aşağıda imzamız bulunan
bizlerle ... oğlu ...'nin 7/Nisan/333 tarihli tapu senedimizle müştereken
mülküdür….” Bilgisi verilerek başlayan ve “…Yukarıda arz edilen hudut
mucibince toprağımızın tamamen ve aynen bize teslimiyle ziraatimize mü-
saade edilmesine veya değer bedelinin bize verilmesine yahud Türkiye dahi-
linde Suriyeye ait köyümüze muadil arazi emlak ile mübadele yapılmasına
delalet buyurulmasını dileriz” talebi ile bitirilen dilekçeden, uyuşmazlık
konusu olayın geçmişinin 1940’lı yıllara kadar dayandığı ve o tarihten
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 273