Page 102 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 102

2. GÜN





                  Küreselleşmek, demokrasi, insan hakları, çağdaşlık gibi kavramlar dilimizden
                  düşmese de yerküremizin birçok yerinden de mazlum ve mağdur ve mahrum
                  insanların çığlıkları maalesef yükselmeye devam ediyor. Bu küreselleşme ça-
                  ğında çok şey küreselleşiyor ama adalet, eşitlik küreselleşemiyor, hakkaniyet
                  ve hukuk küreselleşemiyor, barış ve huzur küreselleşemiyor. Bunların yerine
                  savaşlar küreselleşiyor, silahlanma küreselleşiyor. Kadınların, çocukların fer-
                  yadı, açta açıkta olanların, ilaçsızların çığlığı maalesef yerküremizi titretmeye
                  devam ediyor, vicdanlarımız sızlamaya devam ediyor.
                  Kıymetli Konuklar, Cenevre Sözleşmesi mülteciliği özetle kendi ülkesinde ya-
                  şayamayacağı hale geldiği için başka coğrafyalarda çare arayan insan olarak
                  tanımlıyor. Teorik tanımlar ne olursa olsun biz Türkiye olarak mülteciliğin fiili
                  anlamlarını dünyada en iyi bilen, hisseden, yaşayan ülkelerden biriyiz. Sizlerin
                  de çok iyi bildiği gibi mülteci akınlarının savaşlar, çatışmalar, baskıcı rejimler…
                  Bu tür özelliklere sahip kaynak ülkelerden kaçanlar kendilerine hedef ülkeler
                  seçiyor ve sığınmaya çalışıyorlar. Biz ülkemize sığınmış milyonlarca Suriyeli
                  kardeşlerimizin dertleriyle, sorunlarıyla yakından ilgileniyor, yaşama tutun-
                  maları için imkanlarımızı tam anlamıyla seferber ediyoruz, büyük bir çaba gös-
                  teriyoruz. Bu topraklar ülkelerinde zulüm gören sığınacak sağlam bir liman
                  arayan insanlar için daima güvenilir bir liman adresi olmuştur ve bundan son-
                  ra da öyle olacaktır. Sahip olduğumuz medeniyet birikimimizle, irfan anlayışı-
                  mızla kendimize yakışanı yapmaya, insanlık onurunu tam anlamıyla kurmaya
                  devam edeceğiz. Çünkü insanlık onurunu kaybeden her şeyini kaybeder. Ül-
                  kemizde misafir ettiğimiz yaklaşık 3 milyonun üzerinde mülteci kardeşimizin
                  başını, boynunu hiçbir zaman eğdirmedik. Bugün Ensar ruhu ile 257 bin Suri-
                  yeli kardeşimizi kamplarda, geçici barınma merkezlerinde uluslararası kuru-
                  luşlar tarafından da örnek gösterilen merkezlerde ağırlıyoruz. Ülkemizde mi-
                  safir ettiğimiz mültecilerin 2 milyon 57 bini kadın ve çocuklardan oluşmakta.
                  Bu nedenle biz de kadın ve çocukların sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. Ha-
                  tay, Kilis, Gaziantep, Osmaniye, Şanlıurfa, Kahraman Maraş, Adıyaman, Ada-
                  na, Malatya ve Mardin’de bulunan toplam 26 geçici barınma merkezimizde
                  Bakanlığımız tarafından psikososyal destek hizmetleri sunulmakta. Bu kadar
                  eğitim, sağlık, gıda, barınma gibi temel ihtiyaçların karşılanmasının yanı sıra
                  kadın, çocuk ve ailelere yönelik psikososyal destek hizmetlerimizi sürdürü-
                  yoruz. Bu güne kadar 120 binin üzerinde kadın, çocuk ve ailemize psikosos-
                  yal destek hizmeti sunduk. Kamplarda iletişimi daha da güçlü kılmak adına
                  Arapça bilen tercümanlar vesilesiyle bu hizmetlerimizi sürdürüyoruz, 26 tane
                  Arapça bilen tercümanımız bu kamplarda bizim hizmetlerimizde bize yardım-
                  cı olmakta. Ayrıca Bakanlığımızın Alo 183 hizmet hattında da Arapça iletişimi


                  100
   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107