Page 348 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 348
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
2013 yılında faaliyetine başlayan Kamu Denetçiliği Kurumu, idarenin iş ve
işlemlerinden kaynaklı başvuruları, 6328 sayılı Kanun kapsamında ele alırken
ulaştırma-iletişim hizmetlerine ilişkin şikâyet başvurularını da incelemektedir. Bu
kapsamda, hem söz konusu hizmetlerden kaynaklı şikâyetlerin çözümünde etkin
rol üstlenmekte hem de hizmet sunucularının hukuka-hakkaniyete uygun şekilde
faaliyette bulunmasını sağlamaktadır.
Basın hürriyeti, Anayasanın 28 inci maddesinde hükme bağlanmış olup halkın
haber alma ve kanaat geliştirebilme imkânını derinden etkilemektedir. Özellikle bu
hürriyetin toplumsal kanaatin demokratik bir biçimde oluşmasındaki rolü, büyük
önem arz etmektedir. Bu bakımdan basın özgürlüğünün ve basın-yayın kuruluşlarının
faaliyetlerinin titizlikle ele alınması gerekmektedir.
Kurumumuza ‘Ulaştırma, Basın ve İletişim’ alanında iletilen başvurular, ‘yerli ve
yabancı basın-yayın organları’, ‘reklam yayınları’, ‘seçimlerde siyasi partilerin yayınları’,
‘medya hizmet sağlayıcıları’, ‘genel, yerel ve tematik yayınlar’, ‘elektronik haberleşme
ve bilişim hizmetleri’, ‘telekomünikasyon tesisleri (baz istasyonları vb.)’, ‘havacılık
sanayi ve uzay teknolojileri’, ‘karayolu, demiryolu, deniz ve iç sular ile tehlikeli mal
ve kombine taşımacılığı’, ‘deniz ticareti, tersaneler ve kıyı yapıları’, ‘konuya ilişkin
tüketici hak ve sorunları’, ‘ulaştırma, basın, denizcilik, haberleşmeye ilişkin diğer
konular’ alt başlıkları altında toplanmaktadır.
Ulaştırma, Basın ve İletişim alanına ilişkin olarak Kurumumuza ağırlıklı olarak
yapılan başvurulara ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir;
6.19.1 Telekomünikasyon Tesisleri
Mobil telekomünikasyon hizmeti, iletişim imkânlarının gelişmesiyle birlikte insan
hayatında vazgeçilmez bir hal almıştır. Özellikle yüzyıllardır oldukça zor şartlarda
karşılanan iletişim ihtiyacını kolaylaştırması ve herkesin erişimine açık olması, mobil
telekomünikasyon hizmetinin önemini bir kat daha artırmaktadır. Ancak söz konusu
hizmetin avantajları kadar dezavantajları olduğu da unutulmamalıdır. Nitekim mobil
iletişim araçlarının daha geniş sahalarda ve daha verimli şekilde kullanılabilmesini
sağlayan baz istasyonlarının sağlığa zararlı etkilerinin olduğu halen tartışılmakta
ve bu kapsamda çeşitli görüşler ileri sürülmektedir. Hatta Anayasa Mahkemesi de,
24/03/2016 tarihli ve 2013/6587 başvuru numaralı kararında, baz istasyonlarının
zararlı etkisinin bilimsel olarak tartışmalı olduğunu belirterek, bireysel başvuru
hakkında ihlal kararı vermekten kaçınmıştır.
348 2017 YILLIK RAPOR