Page 198 - KDK
P. 198

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               7.1.5. Ceza ve İnfaz Kurumlarının Faaliyetleri

               Tutuklu ve hükümlülerce yapılan başvuruların önemli bir kısmını, ailelerine yakın bir
               ceza infaz kurumuna nakil talepleri oluşturmaktadır. Nakil taleplerinin reddedilmesi
               durumunda öne sürülen temel gerekçe ceza infaz kurumlarında yaşanan kapasite aşımı
               sorunudur. Nakil taleplerinin karşılanmasında ilgili kişilerin aile ve özel hayatına saygı
               hakkı ile diğer tutuklu ve hükümlülerin hakları arasında adil bir denge sağlanması
               gereklidir. Bu  bağlamda  diğer tüm  tutuklu  ve  hükümlülerin  haklarına  müdahale
               yaratması nedeniyle kapasite aşımı sorunu, nakil taleplerinin reddedilmesinde haklı bir
               gerekçe teşkil edebilecektir.
               Ceza  ve  güvenlik  tedbirlerinin  infazıyla  ulaşılmak  istenen  temel  amaç,  5275  sayılı
               Kanun'un 3. maddesinde, “…öncelikle genel ve özel önlemeyi sağlamak, bu maksatla
               hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça
               karşı korumak, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara,
               nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu
               kolaylaştırmak…” olarak ifade edilmiştir. Bu düzenleme doğrultusunda Kanun koyucu,
               bir taraftan suçun karşılığı olan cezanın uygulanmasıyla benzer fiilleri engellemeyi
               hedeflemekte diğer taraftan ise, hükümlüyü topluma kazandırarak sosyal barışı tesis
               etmeye çabalamaktadır. Dolayısıyla infazın özellikle hapis cezasının infazının amacı,
               sadece belli bir yerde çekilmesi gereken cezanın sürekliliği için hükümlünün infaz
               kurumunda muhafaza edilmesi değildir. Hükümlü, büyük olasılıkla, cezanın infazından
               sonra yeniden topluma döneceğinden, infaz sırasında hükümlünün yeniden toplumun
               bir üyesi olmasını sağlamak ve suç işlenmesini önlemek amacıyla iyileştirilmesi
               gerekliliği ön plana çıkmıştır. Bu bakımdan, hükümlülerin yakınlarıyla olan ilişkilerinin
               devamının sağlanması, infaz rejiminin ıslah edici rolünün bir parçasıdır.
               Hükümlülerin dış dünyayla temaslarının makul düzeyde devam ettirilmesi, bu bağlamda
               özellikle aileleriyle etkin bir iletişim kurmalarına yardımcı olunması, bu kişilerin
               rehabilitasyonu ile de yakından ilgilidir. Aile bağlarının korunup geliştirilmesinin
               hükümlülerin psikolojisi açısından olumlu sonuçlar doğurduğu, yeniden sosyalleşmeleri
               ve  tekrar  suç  işlemelerinin  önlenmesinde  önemli  bir  unsur olduğu  sıklıkla  ifade
               edilmektedir.

               Diğer yandan bu konudaki başvuruların artan bir sayıda Kurumumuza yöneltilmeye
               devam edilmekte olduğu göz önüne alındığında, ceza infaz kurumları ile ilgili sorunların
               bireysel başvurular üzerinden incelenmesinin yanısıra  Adalet Bakanlığı, sivil toplum
               kuruluşları ve  Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü yetkilileri ile iş
               birliği içinde çalışmalarımız devam etmektedir.
               7.1.6. Cezaevi Nakil Talebi
               Başvuran, kendisinin Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak,
               kardeşinin ise Uşak E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda barındırılmakta olduklarını,




                                                                        2020 YILLIK RAPOR  197
   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203