Page 195 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 195
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
olarak Kurumumuzca yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, somut başvuru
kapsamında ilgili sağlık tesisinin, başvuran Şirketin uluslararası sağlık hizmeti sözleşmesi
yapılması talebini, bahsi geçen sözleşmenin hastaneleri ile farklı bir firma arasında daha
öncesinden imzalandığı, bu talebin ancak ileriki dönemlerde değerlendirilebileceği
gerekçesiyle reddedildiği görülmekle birlikte; ilgili İdarenin mevzuatta tanınan takdir
yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanmadığına ilişkin
herhangi bir tespit yapılamadığından, başvurunun reddedilmesi gerektiği sonuç ve
kanaatine ulaşılarak Ret Kararı verilmiştir. 44
Yine Kurumumuza yapılan, başvuranın sahip olduğu taşınmaz üzerindeki tarihi eser
tescilinin kaldırılması talepli başvuruda; yapılan inceleme sonucunda, başvuranın
taşınmazının Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun kararıyla tarihi, mimari,
estetik, mahalli değerler kapsamı içinde “Erken Cumhuriyet Dönemi”nin özgün örnekleri
arasında yer alması, yapım tekniği ve malzemesiyle bir dönemin mimarisine ışık tutması,
bulunduğu il merkezi sınırları içerisinde örneğinin az bulunması, yapıldığı dönemdeki
sivil mimarinin nasıl şekillendiği ile ilgili fikir unsuru olması sebepleriyle 2863 sayılı
Kanun'un 6'ncı ve 7’nci maddeleri gereği korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil
edildiği; kişilerin taşınmazlarının korunması gereken kültür varlığı olarak tescil edilmesi
nedeniyle mülkiyet haklarının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine yapmış
oldukları başvurulara ilişkin incelemelerinde Anayasa Mahkemesince, başvurucuların
mülkiyet haklarının kullanımına getirilen müdahalenin 2863 sayılı Kanun’un 6 ve 7’nci
maddesinde hukuki dayanağını bularak kanunilik unsurunu taşıdığı, öte yandan yine
aynı maddeler kapsamında kültür ve tabiat varlığı niteliği bulunduğu tespit edilen bir
taşınmazın tescili suretiyle korunması ve aslına uygun olarak muhafazasının insanlık
tarihinin, milli kültürün ve kültürel mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması
bakımından son derece önemli olduğu, bu kapsamda gerçekleşen müdahalenin kamu
yararı amacı taşıdığının kabul edilmesi gerektiğine vurgu yaptığı görülmekle, (Anayasa
Mahkemesi’nin 2014/9998 ve 2014/13133 Başvuru Numaralı Kararları) somut başvuru
yönünden de bu ilkelerden ayrılmayı gerektirecek bir durum bulunmadığı; diğer yandan
başvuranın yapısının korunması gerekli kültür varlığı olarak tescili nedeniyle taşınmazın
bakım, onarım ve esaslı onarımına ilişkin 2863 sayılı Kanun ve sair mevzuat hükümleri
ile kolaylıklar sağlandığı, başvuranın mülkiyet hakkının korunması ile kamu yararı
arasında sağlanması gereken dengenin birey aleyhine bozulmadığı değerlendirilmiştir.
Bu çerçevede, başvuruya konu taşınmazın kültür varlığı olarak tesciline ilişkin kararın
kaldırılması yönündeki talep reddedilmiş; 2863 sayılı Kanun ve sair mevzuat çerçevesinde
mülkiyet sahibince yapılacak başvuruya istinaden taşınmazın bakım ve onarımı
için ayni, nakdi ve teknik yardım yapılması, bu Kanunun belirlediği bakım onarım
sorumluluklarını yerine getirmekte aczi olanların mülklerinin ise kamulaştırılması
ve tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin
tescil kararlarının 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun esaslarına uygun olarak taşınmaz
45
maliklerine tebliğ edilmesi hususlarında ilgili idareye tavsiyede bulunulmuştur.
44 2022/4118 numaralı başvuru hakkında hazırlanan 21.12.2022 tarihli Ret Kararı
45 2022/8348 numaralı başvuru hakkında verilen 07.12.2022 tarihli Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Kararı
194 2022 YILLIK RAPOR