Page 522 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 522

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               Kurumumuzca yapılan inceleme sonucunda, başvuranın 04.01.2021 tarihli bilgi
               edinme başvurularına yasal süre geçtikten yaklaşık 9 ay sonra gecikmeli olarak yanıt
               verildiği anlaşılmış olup; idarenin işleminin Kanunun bilgi veya belgeye erişim sürelerini
               düzenleyen 11’inci maddesine ve kurum ve kuruluşların bilgi verme yükümlülüğünü
               düzenleyen 5’inci maddesine uyarlı olmadığı tespit edilerek; bilgi edinme başvurularının
               4982 sayılı Kanunun 5’inci maddesi uyarınca etkin, süratli ve doğru sonuçlandırılması
               ve başvurular yanıtlanırken Kanunda belirtilen yasal sürelere uyulması hususunda
               gerekli hassasiyetin gösterilmesi hususunda idareye tavsiyede bulunulmuştur.

               Karar üzerine Bakanlıktan alınan 26.05.2022 tarihli ve E-85112434-622.03-2532904
               sayılı cevabi yazıda; “4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında Bakanlığımıza
               yapılan bilgi ve belge temini taleplerinin cevaplanmasında bazı gecikmeler ve aksaklıklar
               yaşandığı belirtilmiş ve söz konusu başvuruların yanıtlanması sürecinde daha hassas
               olunması gerektiği ifade edilmiştir. Mezkur mevzuat kapsamında Bakanlığımıza yapılacak
               başvuruların makul sürede, gecikmeye mahal verilmeksizin ve yasalara uygun olarak
               sonuçlandırılması ve cevaplandırılması hususunda azami dikkat, özen ve hassasiyetin
               gösterileceğini bilgilerinize saygılarımla arz ederim.” denmiştir. 5

               Hazine Adına Tescil Edilen Taşınmazın 313 Sayılı Milli Emlak Genel Tebliği
               Kapsamında Tarafına Satışının Yapılması Talebine İlişkin

               Başvuran; Tapu Kadastro çalışmalarında üzerinde bina olmasına rağmen sehven mera
               olarak kaydı yapılan taşınmazının Mera Kanunu Geçici 3’üncü maddesi kapsamında
               tarafına satışı yapılmak üzere hazine arazisine çevrilme talebinde bulunduğunu, söz
               konusu talebin kabul edildiğini ve taşınmazın hazine arazisine çevrildiğini, ardından
               Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü’nün taşınmazın 4373 sayılı  Taşkın Sulara ve Su
               Baskınlarına Koruma Kanunu kapsamında yer aldığına ilişkin görüş verdiğinden bahisle
               satış talebinin karşılanamadığını, bu durumun mağduriyetlerine sebep olduğunu
               ifade etmekte ve anılan taşınmazın Mera Kanunu’nun geçici 3’üncü maddesi ve ilgili
               313 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği kapsamında tarafına satışının yapılmasını talep
               etmektedir.

               Kurumumuzca yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; yargı kararlarına konu
               olan benzer uyuşmazlıklarda Yargıtay tarafından da satışı talep edilen taşınmazların aktif
               dere yatağında veya taşkın alanında bulunup bulunmadığının denetime elverişli bilirkişi
               raporu ile tespit edilmesi ve sonuca göre özel mülkiyete konu olup olamayacağının
               değerlendirilmesi gerektiğinin hükme bağlandığı, hal böyle olunca hakkaniyet ilkesi
               de göz önünce bulundurularak başvuranın tarafına satışını talep ettiği taşınmazının 50
               yılı aşkın süredir kullanılmakta olduğu iddiaları çerçevesinde hâlihazırda dere yatağı ve
               taşkın alanında olup olmadığının incelenmesi, yapılacak yerinde inceleme neticesinde
               başvuranın talebinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu
               çerçevede 01.08.2022 tarihli kararla “taşınmazın aktif dere yatağı veya taşkın alanında
               5   2021/17358 numaralı başvuru hakkında verilen 17.05.2022 tarihli Tavsiye Kararı


                                                                        2022 YILLIK RAPOR  521
   517   518   519   520   521   522   523   524   525   526   527