Page 43 - KDK AZERBAYCAN RAPORU
P. 43
Azerbaycan-Ermenistan Savaşında Ermenistan Silahlı
42 Kuvvetleri Tarafından Gerçekleştirilen İnsan Hakları İhllallerine İlişkin Rapor
27 Eylül itibarıyla başlayan saldırılar neticesinde 12’si çocuk 27’si kadın olmak
üzere 94 Azerbaycan vatandaşı sivil hayatını kaybetmiş; 414 sivil de yaralanmıştır.
Ermenistan tarafından gerçekleştirilen söz konusu saldırıların çatışma bölgesinden
uzak mesafede bulunan sivil yerleşim merkezlerine yapılmış olması ve saldırılarda
kullanılması yasaklanmış olan ağır topların, bombaların kullanılması, zarar
gören yerler arasında sivillerin ikamet ettikleri özel mülkiyetlerin yanı sıra, okul,
hastane, ibadethane, kamu binalarının yer alması uluslararası insancıl hukuk
açısından dikkat çekmektedir. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme
Örgütü tarafından da kabul edildiği üzere Azerbaycan’ın çatışma bölgesinden
uzakta yer alan ve yoğun nüfusa sahip Gence ve Berde şehirlerine balistik füzeler
ve misket bombalarıyla saldırıda bulunulmuştur. Bu saldırılar sonucu her iki
rayonda toplam 53 sivil hayatını kaybetmiş ve 200’den fazla sivil yaralanmıştır.
Gerçekleştirilen çalışma ziyaretinde Gence’deki tahribat bizzat yerinde müşahede
edilmiştir. Enkaz altından çıkartılan çocukların cansız bedenleri yaşanılan acıyı
daha da katlamıştır. Uluslararası İnsancıl Hukukun temelini oluşturan 1949
Cenevre Sözleşmeleri ve bunlara Ek 1977 tarihli Protokoller ile UCM Roma
Statüsü çerçevesinde Ermenistan’ın gerçekleştirdiği saldırıların birer savaş suçu
olduğu şüphe götürmemektedir. Zira Uluslararası İnsancıl Hukuk sivillerin
korunmasını hedeflemekte ve sivillerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek
faaliyetleri yasaklamaktayken bahse konu saldırılarda Ermenistan tarafından sivil
mallar ile askeri hedefler birbirinden ayırt edilmeksizin direkt olarak siviller ve sivil
yapılar hedef alınmış; orantısız silahlar kullanılmıştır. Cenevre Sözleşmelerinin
Ek 1. Protokolünde; sivil halk arasında ciddi kayıplara neden olacağı durumlarda,
askeri hedef teşkil etseler dahi barajlar, su kanalları ve nükleer elektrik üretim tesisleri
gibi tehlike arz eden unsurlar barındıran yapılar ya da tesislerin saldırıya hedef
olması yasaklanmaktadır. Çalışma ziyaretinde bizzat yerinde incelenen Mingeçevir
şehrinde Güney Kafkasya Bölgesinin en büyük enerji santralinin ve su barajının
bulunmasına rağmen şehre kullanımı yasak balistik füzeler ile saldırıldığı göz
önünde bulundurulduğunda bu da açık bir savaş suçudur. Zira füzeler baraja
ve hidroelektrik santrale denk gelmemesi şans eseri birçok yerleşim yerini sular
altında bırakarak çok ciddi sivil kayıplar verilmesinin önüne geçmiştir.