Page 109 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 109
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Hukukun Üstünlüğü, Demokrasi, İnsan Haklarına Saygının Geliştirilmesi ve Temel
Hak ve Özgürlüklerin Korunmasının Önemi
Toplumsal ve teknolojik ilerlemeler, şehirleşme, suç ve suçlu ile mücadele vb. unsurlar,
bir bütün halinde devlet sistemimizi de etkisi altına almaktadır. Bu sürecin bir
yansıması olarak, günümüz devlet idaresi, örgütlenme seviyesi, kurumsal niteliği ve
etki gücü itibari ile devasa bir kapasiteye ulaşmış bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak
günümüz bireyi, idare karşısında eskiye oranla daha fazla oranda “incinebilir” bir
konumda bulunmaktadır. Bu durum, kamu gücünü kullanan kurum ve kuruluşların
etkili denetimi sorununu beraberinde getirmektedir. Nitekim idarenin etkin denetimi
hususu, çağdaş yönetim anlayışının bir gereği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu anlamda, toplumsal gelişmeye koşut olarak yönetim yapımız devasa bir kapasiteye
ulaşmış; kamu idaresinin, yerleşik, geleneksel denetim yollarından farklı olarak, daha
etkili kontrol edilmesi adına bir dizi tedbirlerin alınması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Bir üstteki paragraflarda da kaydedildiği gibi Kurumumuz, ülkemizi, demokrasi,
insan hakları ve hukuk alanında çok daha ileri noktalara taşıyacak dönüşüme
zemin hazırlamakta; hem bireyler hem de kamu idaresi için bir fırsat oluşturmakta;
kamu vicdanı ile çelişen konularda idare ile vatandaş arasında uzlaşma sağlanmasına
katkıda bulunmakta; başta “şeffaflık” olmak üzere iyi yönetişim ilkelerine dayalı
çağdaş bir yönetim anlayışının ülkemizde yerleşmesine hizmet etmektedir. Birey,
birey grupları, sivil toplum örgütleri ve tüzel kişilerin doğrudan ve ücretsiz bir şekilde
108 şikâyetlerini iletip adalet arayabilecekleri ve yönetime iştirak etmelerine imkân
sağlayacak bir kamu mercii görevi üstlenen Kurumumuz, “hak”, “hukuk”, “adalet” ve
“vicdan” kavramlarının, idari işleyişte daha da güçlü bir şekilde yerleşmesine katkıda
bulunmaktadır. Kurumumuz, idarenin birey karşısında her zaman üstün olduğu
geleneksel idare anlayışının aksine, bireyi yönetimin bir parçası haline getiren, hatta
yönetimin merkezine koyan yeni kamu yönetimi anlayışının oluşmasına katkıda
bulunmaktadır.
Diğer yandan, temel hak ve özgürlükler ile hukukun üstünlüğünün gerçek anlamda
korunması ve geliştirilmesi noktasında, bu hak ve özgürlüklerin sadece yazılı hukuk
belgelerinde mevcut bulunması yeterli olmayıp; kamu gücü kullanan kişilerin
hukuka olan inancı da büyük önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki özellikle
siyasî, hukukî ve idarî alanlarda gerçekleştirilen reformların hayata geçirilmesi ayrı
bir öneme sahiptir. Kanun ve diğer hukuk kurallarının, kanun adamları (hâkim ve
savcılar, kolluk amir ve memurları, sivil idareciler ve askeri personel) ve diğer kamu
görevlileri ile bireylerin davranışlarına yansıması, bilinç düzeyinin artmasına bağlı
olarak zaman alıcı bir süreçtir. Bir diğer ifade ile “geceden sabaha” mümkün olmayan
YILLIK RAPOR 2016