Page 110 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 110
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
ve ancak özverili, ortaklaşa gayretlerin sonucunda ulaşılacak bir hedeftir. Fakat
modernleşmenin mevzuat alanında sağlanması kadar, bunun gerektiği gibi ve etkili
bir biçimde uygulanması da büyük önem arz etmektedir. Bir başka deyişle, mevzuat
alanındaki iyileştirmelerin, idarî uygulama ve yargısal uygulama alanlarındaki
işleyişe de yansıtılması önem arz etmektedir. İşte bu noktada Kamu Denetçiliği
Kurumu, bu bilincin artırılması, yerleşmesi ve kamu idaresinin şeffaf, hesap verebilir ve
iyi yönetim ilkeleri çerçevesinde kamu hizmeti üretme kapasitesinin geliştirilmesinde
çok önemli katkısı bulunmaktadır. Tabii ki hukuk ve siyaset alanındaki reformlar
dinamik bir süreç olup; nihai noktası olmayan, her adımla daha da ileriye götürülmeye
uygun bir çalışma alanıdır.
Kurumumuz üstlenmiş olduğu bu sorumluluğun öneminden hareketle, kendisine
iletilen şikâyet başvuruları hakkında titizlikle yürütülen inceleme ve araştırmalar
neticesinde bireysel mağduriyetlerin giderilmesi ile yetinmeyip; aynı zamanda benzer
ihlallerin yaşanmaması amacı ile kamu idaresine hukuk, adalet ve iyi yönetişim
noktasında yardımcı olmaktadır. Farklı bir anlatımla, kamu idaresinin yönetilenlerle
olan ilişkilerinin iyileştirilmesine katkıda bulunmak ve hak ihlali, usulsüzlük,
yolsuzluk gibi idarî sapmaların oluşmasını engellemek adına, idarenin hem hatalı
ve eksik uygulamalarını, hem de doğru eylem ve işlemlerini tarafsız bir şekilde
kamuoyunun gündemine getirmektir. Bu sayede idarenin hatalı eylem ve işlemleri ile
tutum ve davranışlarını kamuoyuyla paylaşarak; şeffaf bir yönetim uygulamasına da
katkı sağlanacaktır. 109
2016 yılı içerisinde Kurumumuza, temel hak ve özgürlüklerin ihlali iddialarını içeren
çok sayıda başvuru iletilmiştir. Söz konusu başvuruların çoğunluğu bireysel nitelikte
olmakla beraber, kamuoyunun gündemine de oturan bir dizi olaylara konu iddiaların,
sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşları tarafından Kurumumuza iletildiği
görülmektedir. Bu durum aynı zamanda, kamuoyunda ve bireylerin nazarında
Kurumumuza yönelik güvenin oluştuğuna da işaret etmektedir.
Şikâyetler arasında, toplumsal olaylara müdahaleden kaynaklanan toplanma ve
ifade özgürlüğünün ihlali niteliğinde başvurular bu rapor döneminde de önceliğini
korumaktadır. Yaşam hakkı, seyahat özgürlüğü, düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü
hakkı, mahkûm hakları ile bilgi edinme ve dilekçe hakkı alanında ihlal iddialarını
muhtevi başvurular öne çıkan diğer başvurular arasında yer almaktadır.
Bu başvurular esas alınmak sureti ile ülkemizin 2016 yılı insan hakları karnesine dair
temel gözlem ve değerlendirmeler aşağıda aktarılmaya çalışılmıştır:
YILLIK RAPOR 2016