Page 546 - KDK
P. 546

hakkında devam etmekte olan davalar olduğu; önemli bir Avrupa ül-
            kesinde, PKK’nın yasadışı faaliyetlerine ilişkin olarak açılan dava dos-
            yasının beşbini geçmiş olduğu; İran, Suriye ve Irak’ta PKK ile bağlan-
            tılı olan örgütlerin mevcut olduğu; Abdullah Öcalan’ın lideri olduğu
            KCK’nın PKK ile aynı örgüt olduğu; KCK’nın İran’da PJAK, Irak’ta Tav-
            gari Azadi, Suriye’de de PYD/YPG olarak adlandırıldığı; PYD/YPG’nin
            2003 yılında PKK terör örgütünün kontrolü altında kurulduğu; iki te-
            rör örgütünün, aynı lider kadrosu, örgütsel yapı, strateji, taktik, askeri
            yapı, propaganda araçları, mali kaynaklar ve eğitim kamplarını pay-
            laştığı; bu bağlamda da PYD/YPG’nin PKK ile ilişkisinin açık olduğu,
            bilgilerine yer verilmiştir.
               61. Türkiye’nin on yıllardır karşı karşıya olduğu PKK terö-
            rünün ve Devletin terör ile mücadele yöntemlerinin Avrupa
            Birliği nezdinde nasıl değerlendirildiğini ortaya koymak açı-
            sından Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan yıllık iler-
            leme raporları incelendiğinde ise aşağıdaki tespitleri yapmak
            mümkündür.
               61.1. Bu doğrultuda ilk ve en kapsamlı değerlendirmeye
            1998 yılı Türkiye İlerleme Raporunda yer verilmiş olup, Rapor-
            da:
               “Kürt nüfusun çoğunluğu, ülkenin güneydoğusunda yaşar. Bu böl-
            gede, on yıldan daha uzun bir süredir Türk hükümeti, güneydoğu
            Türkiye’de bağımsız bir Kürdistan devleti kurma amacını güden
            ve terörist yöntemler kullanan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile si-
            lahlı çatışma içinde olmuştur…. Kürtler….olağanüstü hâlin yürür-
            lükte olduğu illerde, devam eden terörist eylemlerin tüm sonuçlarını
            ve medenî ve siyasî hakların normal kullanımı üzerinde olağanüstü
            hâlden kaynaklanan kısıtlamaları yaşamaktadırlar. Bu bağlamda, Türki-
            ye, güneydoğu sorununa siyasî ve gayri askerî bir çözüm bulmalı-
            dır. Bugüne kadar görülen esas itibariyle askerî yaklaşım, insani
            ve malî açıdan maliyetlidir ve bölgenin sosyal ve ekonomik geliş-
            mesine engel olmaktadır. … Bir sivil çözüm kapsamında, Kürt kül-
            türel kimliğinin belirli biçimleri tanınabilir ve ayrılıkçılığı veya terö-
            rizmi savunmaması şartıyla, o kimliğin ifade edilme yollarına daha
            fazla hoşgörü gösterilebilir… “şeklinde tespit ve değerlendirmelerde
            bulunulmuştur.





                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  541
   541   542   543   544   545   546   547   548   549   550   551