Page 157 - KDK
P. 157

bozucu etkisi olan her türlü ayrılık gözetme, ayrı tutma veya üstün tutmayı
            “ifade edeceğinin belirlendiği ve Anayasanın 10. maddesinde kanunlar
            önünde eşitliğin “din, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç
            ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin “herkese uygulanacağı, 49.
            maddesinde, “Devletin çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma
            hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı destek-
            lemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma
            barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı “yönündeki düzenlemeler
            birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde;
               Şikayetçinin her gün sakalını kesmek zorunda kalmasının, sevme-
            diği ve benimsemediği bir kılık kıyafeti giymek zorunda bırakılması-
            nın yukarıda ulusal ve uluslararası mevzuat ile güvence altına alınan
            haklar kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu cihetle insan haysiyeti
            ile bağdaşmadığı ve manevi varlığını yaraladığı yönündeki iddiasının
            yerinde olmadığı kanaati ve sonucuna varılmıştır. Kaldı ki şikayetçi,
            başvuru dilekçesindeki talepleriyle bağlantılı olarak çalışma hakkı ve
            özgürlüğünün zedelendiğini bu anlamda ayrı bir muameleye tabi tu-
            tulduğunu da, iddia etmemektedir.
               25) Ayrıca, ister devlet memuru olarak görev yapsın isterse de özel
            sektöre bağlı olarak çalışsın, çalışan her kişi, mesai saatleri arasında
            yer alan zaman dilimini, ücreti mukabili ilgili kamu kurum ve kuruluşu
            veya özel sektör şirketinin hizmetine tahsis etmek zorundadır. Bir di-
            ğer ifade ile, söz konusu zaman dilimi içerisinde çalışan her kişi, işve-
            renin kendisi için öngörmüş olduğu çalışma düzenine uygun hareket
            ekmekle mükelleftir. Bununla birlikte, kurumsal kimlik ve kültürün
            oluşturulmasında tanımlayıcı olan kıyafet vb. diğer unsurlar açısından
            özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personelin bir kurallar
            bütününe bağlı olmasının son derece doğal olduğu düşünülmektedir.

               26) Söz konusu çalışma düzeninin şekil ve şartlarının belirlenmesi
            ve tesisinde rol oynaması gereken temel ilke ise –adil ücret vs. diğer
            unsurlar hariç  hiç şüphesiz insan onuruna yakışır bir düzendir. Uz-
            manlarca sakal, başörtüsü gibi temel bir dini vecibe addedilmemekte-
            dir. Yani terkinde veya tatbik edilememesi durumunda, dinin öngör-
            düğü bir kuralın ihlali durumu ile karşı karşıya bulunulmamaktadır.
            Tatbiki  durumunda  ise  dinen  iyi  bir davranışın  sergilenmesinden
            mütevellit olumlu bir fiile imza atılmaktadır. Nitekim islam dininin





           152   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162