Page 153 - KDK
P. 153
ayrımcılık yapılmadan sağlanacağı; “Hakların Kötüye Kullanımı-
nın Yasaklanması “başlıklı 17’nci maddesinde ise, bu Sözleşme
hükümlerinden hiçbirinin, bir devlete, topluluğa veya kişiye, sözleş-
mede tanınan hak ve özgürlüklerin yok edilmesine veya burada ön-
görüldüğünden daha geniş ölçüde sınırlamalara uğratılmasına yönelik
bir etkinliğe girişme ya da eylemde bulunma hakkını sağlar biçimde
yorumlanamayacağı”, düzenlemelerine yer verilmiştir.
18) Din veya İnanca Dayalı Müsamahasızlığın ve Ayırımcılı-
ğın Bütün Şekilleriyle Ortadan Kaldırılması Hakkında Birleş-
miş Milletler Genel Kurulunun 55 Sayılı Bildirisinin düşünce,
vicdan ve din özgürlüğüne ilişkin 1’inci maddesinde, “Herkesin;
düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkına sahip olduğu, bu hak, bir
dine veya dilediği bir inanca sahip olma ve dinini veya inancını ken-
di başına veya başkaları ile birlikte toplu olarak ve aleni veya gizli bir
biçimde ibadet etme, gereklerine uyma, uygulama ve öğretme yoluyla
açığa vurma özgürlüğünü de içerdiği, hiç kimsenin bir dine veya di-
lediği inancına sahip olma özgürlüğünü zedeleyecek bir zorlamaya
maruz bırakılamayacağı, bir kimsenin dinini veya inancını açığa vur-
ma özgürlüğü, sadece hukuken öngörülen ve kamu güvenliğini, kamu
düzenini, sağlığı, ahlakı veya başkalarının temel hak ve özgürlüklerini
korumak için gerekli olduğu ölçüde sınırlamalara tabi tutulabileceği”;
2’nci Maddesinde, “Hiç kimsenin din veya başka bir inancı sebebiyle
bir Devlet, bir kurum, bir kişi veya kişi grubu tarafından ayrımcılığa
maruz bırakılamayacağı, bildirinin amacı bakımından “din veya inan-
ca dayanan hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık “deyiminin, eşitlik üzerine
kurulu bulunan insan haklarının ve temel özgürlüklerin tanınması-
nı, kullanılmasını veya bunlardan yararlanılmasını hükümsüz kılma
veya zedeleme amacı taşıyan veya bu sonucu doğuran, din veya inan-
ca dayalı bir farklılaştırma, dışlama, kısıtlama veya ayrıcalık tanıma
anlamına geleceği”; 3’üncü maddesinde, “Din veya inanca dayanan
ayrımcılığın anlamının insanlar arasında din veya inanca dayanan bir
ayrımcılık, insanlık onuruna karşı bir aşağılama ve Birleşmiş Milletler
Şartı’nın prensiplerinin inkârı anlamına geldiği; bu ayrımcılığın, İn-
san Hakları Evrensel Bildirisi’nde ilan edilen ve insan haklarına ilişkin
uluslararası sözleşmelerde ayrıntılı bir biçimde düzenlenen insan hak-
larının ve temel özgürlüklerini ihlal ettiği ve uluslararasında dostane
ve barışçıl ilişkilere karşı bir engel olduğu için yasaklanacağı”; 4’üncü
148 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU