Page 28 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 28
32. Öte yandan; şikâyet başvurusunda, büyükşehir belediyelerinde
çalışan ve büyükşehir belediye başkanlarının önerisi doğrultusunda
atanan genel sekreterler ile genel müdürlerin, emekliliğe esas ek gös-
terge rakamlarının büyükşehir belediye başkanlarının emekliliğe esas
ek göstergelerinden yüksek olması dolayısıyla mağduriyet yaşadığını
belirtmektedir.
33. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun halen yürürlükte
bulunan Ek 48 inci maddesinin b fıkrasının birinci bendi hükmüne
göre, 2008 yılı Ekim ayı başından önce belediye başkanı seçilip 5434
sayılı Kanun kapsamında ilişkilendirilen tüm belediye başkanlarının
büyükşehir, il, ilçe ve belde ayrımı yapılmaksızın emekli keseneği he-
sabında, 657 sayılı Kanunun I Sayılı Cetvelinde mülki idare amirliği
hizmetleri sınıfında yer alan ek göstergeler dikkate alınarak emekli
keseneklerinin kesildiği ve bu çerçevede birinci derecenin dördüncü
kademesine ilerleyen büyükşehir belediye başkanlarının ek gösterge-
sinin 4800 olarak uygulandığı tespit edilmiştir.
34. Şikayetçinin emekliye ayrıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan
3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkındaki Kanun-
da, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kanunun 23.7.2004
tarihinde yürürlüğe giren ve 24.10.2011 tarihinde değişikliğe uğrayan
22. maddesinin 2. fıkrasının aksine, Genel Sekreterlerin genel idare
hizmeti sınıfına dahil bakanlık genel müdürlerin haklarından yararla-
nacaklarına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 657 sayılı Devlet Me-
murları Kununun’da ise Genel Sekreterlerin ek göstergesinin 1995 yı-
lından itibaren 4800 olarak gösterildiği, dolayısıyla şikayetçinin emek-
li olduğu tarih itibariyle durumu mevzuat çerçevesinde değerlendiril-
diğinde genel sekreterleri belediye başkanlarından fazla aldıklarının
sübuta ermediği, bu itibarla işlemde hukuka ve hakkaniyete aykırılık
bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durum “Kanunların geriye yürümezli-
ği ilkesi”yle de uyumlu olup, hukuk güvenliği ve yasaların bağlayıcı-
lığı ilkelerinin bir sonucudur, bunun tek istisnası üstün kamu yararı
bulunması olmakla beraber olayımızda üstün kamu yararı bulunmadı-
ğından, aksi bir uygulamanın mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
35. Diğer taraftan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Si-
gortası Kanununun 80 inci maddesinin üçüncü fıkrasının d bendinde;
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 27