Page 468 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 468

kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de
            muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilanço-
            dan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya
            yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu
            şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir
            ve şirketin iflasını ister.” Hükümlerini amirdir.
               12) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Sermaye şirketleri
            ve Kooperatiflerin iflası” başlıklı 179 uncu maddesinde; “Ser-
            maye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla
            olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da
            kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tara-
            fından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet
            kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve
            temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket
            veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün oldu-
            ğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflâsın ertelen-
            mesini isteyebilir.” Şeklindedir.
               13) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
            Kanunun “Kanuni temsilcilerin sorumluluğu” başlıklı 35 inci
            maddesinde; “Tüzel kişilerle küçüklerin ve  kısıtlıların, vakıflar ve
            cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından ta-
            mamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği an-
            laşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan
            teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hüküm-
            lerine göre tahsil edilir. Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurum-
            ların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da uygulanır. Tüzel kişilerin
            tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin
            tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kal-
            dırmaz. Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller,
            bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlu-
            suna rücu edebilirler.” Düzenlemesine yer verilmiştir.

               14) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Kanuni temsilcilerin
            ödevi” başlıklı 10 uncu maddesinde; “Tüzel kişilerle küçüklerin ve
            kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekkül-
            lerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen
            ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare





                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  467
   463   464   465   466   467   468   469   470   471   472   473