Page 469 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 469

edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir. Yu-
              karıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden
              mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya
              kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni ödevleri yeri-
              ne getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye’de bulun-
              mayan mükelleflerin Türkiye’deki temsilcileri hakkında da uygulanır.”
              Hükmü yer almaktadır.
                 15) 30/06/2007 tarih ve 26568 Resmi Gazete sayılı Seri A 1
              Nolu Tahsilat Genel Tebliği hükümlerine göre; 5766 sayılı Kanu-
              nun 4 üncü maddesiyle 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci mad-
              desine “Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda
              kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmala-
              rı halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen
              sorumlu tutulur.” hükmü eklenmiştir. Bu hükme göre, tüzel kişilerle
              küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olma-
              yan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edile-
              meyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının doğduğu
              ve ödenmesi gerektiği zamanlarda farklı kişilerin kanuni temsilci veya
              teşekkülü idare edenler olması halinde söz konusu kişiler, amme ala-
              cağından müteselsilen sorumlu tutularak, Kanunun mükerrer 35 inci
              maddesinin birinci fıkrası uyarınca takip edilecektir.

                 B. Şikâyet Konusuna İlişkin Uygulamalar
                 16) Anayasa Mahkemesinin 19/03/2015 tarihli, E.2014/144
              ve K.2015/29 sayılı Kararında; “… Anayasa’nın 2 nci maddesinde
              belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan hak-
              larına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda
              adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anaya-
              sa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üs-
              tün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan dev-
              lettir. Kanun koyucu, Anayasa’ya ve hukukun genel ilkelerine aykırı
              olmamak kaydıyla her türlü düzenlemeyi yapma konusunda takdir
              yetkisine sahiptir. Kanun koyucunun hukuki düzenlemelerde kendisi-
              ne tanınan takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet
              ve kamu yararı ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması ve keyfi dav-
              ranmaması gerekir. …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
                 17) Anayasa Mahkemesinin 12/11/2015 tarihli, E.2014/196,
              K.2015/103 sayılı kararında; “… Yasamanın genelliği ilkesi gereğince




            468   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   464   465   466   467   468   469   470   471   472   473   474