Page 563 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 563

yaptığı KKTC’de vazife malulü olmadığı, 5434 sayılı Kanun kapsa-
              mında iştirakçi olmadığı ve bu kapsamda sosyal güvenlik sistemi-
              ne kesenek vermek gibi bir yükümlülüğe tabi olmadığı, şikayetçinin
              bahsettiği askerlik görevinin Anayasa’dan kaynaklanan zorunlu asker-
              lik hizmetinden kaynaklandığı, dolayısıyla şikayetçinin bu hükümler
              kapsamında olmadığı değerlendirildiğinden, SGK tarafından itibari
              hizmet süresinin verilmesine ilişkin talebin reddedilmesinde hukuka
              aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.

                 16. Şikayetçinin başvurusunda yer alan, KKTC’de görev yapan as-
              keri personelin görev yaptığı sürenin iki katı sigortalılığa sayılır iken,
              kendisi için bu sürenin on beş ay olarak hesaplandığından bahisle ay-
              rımcılığa maruz kaldığı iddiasına karşılık yapılan değerlendirmede;

                 16.1. Hiç şüphesiz yasamanın genelliği ilkesi uyarınca, kanun koyu-
              cunun Anayasa’da düzenlenmeyen bir konuyu öngörülebilir ve uygu-
              lanabilir şekilde kanunla düzenlemesi ve bunu ne şekilde yapacağı ko-
              nusunda tercihte bulunması kanun koyucunun kendi takdirinde olan
              bir husustur. Anayasa Mahkemesi kararlarında da Kanun koyucunun,
              kendisine tanınan takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde kullanarak,
              adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini göz önünde tutarak çe-
              şitli düzenlemeler yapabileceği ve keyfi davranamayacağı ifade edil-
              mektedir.

                 16.2  Anayasamızın 10 uncu maddesinde herkesin dil, ırk, renk,
              cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebepler-
              le ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu belirtildikten son-
              ra, Devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun
              önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğu
              vurgulanmıştır.

                 16.3.  Literatürde  eşitlik  kavramı,  biri  mutlak  diğeri  nispi  olmak
              üzere iki değişik anlamda şekillenmiştir. Mutlak eşitlik kavramı ile ka-
              nunların herkese eşit uygulanması, kişilerin kişisel ve özel durumla-
              rına bakılmaması kastedilmekte; bu kapsamda Anayasa’nın 10 uncu
              maddesinde sayılan dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç,
              din, mezhep ve benzeri sebeplerle hiç kimsenin ayrım gözetilmeksizin
              eşit muamele göreceği kabul edilmektedir.
                 16.4. Buna karşılık nispi eşitlik kavramı ile aynı durumda bulunan
              kişilerin aynı işleme, farklı durumda bulunan kişilerin ise farklı



            562   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   558   559   560   561   562   563   564   565   566   567   568