Page 470 - ekonomi-maliye-ve-vergi-2
P. 470
alan ve genel bir kural niteliği kazanan birinci ilkede mülkiyet hakkı
ifade edilmektedir, aynı bendin ikinci cümlesinde yer alan ikinci ilkede
mal ve mülkten yoksun bırakılma ifade edilmekte ve bir takım ko-
şullara bağlanmaktadır; ikinci bentte yer alan üçüncü ilkede ise Dev-
letlere mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını
düzenleme hakkı tanınmaktadır.” şeklinde hüküm kurulmuştur.
11) Anayasa Mahkemesinin 29/12/1999 tarihli ve E:1999/33,
K:1999/51 sayılı kararında; “Çağdaş demokrasiler, temel hak ve özgür-
lüklerin en geniş ölçüde sağlanıp güvence altına alındığı rejimlerdir. Temel
hak ve özgürlüklerin özüne dokunup onları büyük ölçüde kısıtlayan veya
tümüyle kullanılamaz hale getiren sınırlamaların demokratik toplum dü-
zeninin gerekleriyle bağdaştığı kabul edilemez. ... Özgürlükler, ancak
ayrık durumlarda ve demokratik toplum düzeninin sürekliliği için
zorunlu olduğu ölçüde sınırlandırılabilmelidir.”görüşünü benimse-
miştir.
12 ) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/12/2010 tarihli ve
E:2010/5 662, K:2010/651 sayılı kararında; “Görülmektedir ki, mülkiyet
hakkı malike toplum yararına bazı ödevler yükleyen ve Anayasanın sosyal
hak ve ödevler bölümünde yer alan “sosyal bir haktır”. Mülkiyet hakkının
kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. Mülkiyet ancak ka-
nunla ve kamu yararı amacı ile sınırlandırılabilir. ...
Anayasa Mahkemesi bir kararında, ‘mülkiyet hakkı geçen
yüzyılın ferdiyetçi doktrinlerinin etkisi altında malikin kişiliği-
ne bağlı, dokunulmaz, kutsal ve doğal haklardan sayılırken gü-
nümüzde bu görüş değişmiş ve mülkiyet hakkı, malikine toplum
yararına bazı ödevler ve görevler yükleyen sosyal bir hak olarak
görülmeye başlanmıştır’ ifadeleriyle modern mülkiyet görüşünü
uygulamıştır. ...
Anayasanın mülkiyet hakkını düzenleyen ve aynı başlığı taşıyan 35.
maddesinin ikinci fıkrası uyarınca: ‘Bu haklar ancak kamu yararı amacıy-
la, kanunla sınırlanabilir.’ Demek ki kamu yararı olan yerde veya bu
amaçla kullanma gereksiniminde mülkiyet hakkı sınırlanabilir.”
görüşüyle hüküm kurulmuştur.
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 463