Page 140 - geri itme ozel raporu son
P. 140
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
Geri itme uygulamalarına ilişkin anlatılan pek çok vakada geri itmenin resmi üniformalı devlet gö-
revlileri tarafından yapıldığı aktarılmakla birlikte yine pek çok fiilin resmi görevliler olup olmadıkları
belli olmayan maskeli kişiler tarafından yapıldığı da ifade edilmektedir. Aynı şekilde pek çok anlatıda
maskeli bu şahıslarla resmi görevliler arasında bir eşgüdüm olduğu, emir komuta zinciri içerisinde
hareket edildiği, pek çoğunda tabanca, tüfek, bıçak, dürbün, kelepçe, telsiz, cop gibi güvenlik per-
sonelinin kullandığı ekipman ve silahların olduğu aktarılmaktadır. Denizde yapılan geri itmelerde ise
maskeli şahıslar tarafından kullanılan bot ve ekipmanların resmi sahil güvenlik gemilerinden indirildiği
kamuoyuna yansıyan pek çok videoda açık bir şekilde görüldüğü gibi, bu durum video görüntüleri
olmayan diğer vaka anlatımları ile de desteklenmektedir.
Zırhlı araçlar, cephane, plastik mermi, göz yaşartıcı gaz ve bombalar ile sevk edilen askeri
personel, savaş kapsamında olmaksızın silahsız, savunmasız, aralarında kadın ve çocukların
bulunduğu sivillere karşı kullanılan teçhizatlardan ve alınan tedbirlerden bazılarıdır.
Pek çok vakada soğuk kış aylarında yakalanan sığınmacıların çıplak bir şekilde Meriç Nehri’ne atıldıkları
ve bu durumun hipotermiye yol açtığı görülmüştür. 2 Şubat 2022 tarihinde elbiseleri soyularak
geri itilen 19 göçmenin donarak ölmesi bu durumun en bariz örneklerinden biridir.
Karadan geçişlerin alınan sıkı ve sert tedbirler, asker yoğunluğu ve örülen duvarlar ile zorlaştığı bilin-
mektedir. Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın raporunda Meriç, 2018 ile Ekim 2020 arasında
kaydedilen 16’sı çocuk 149 ölümle Avrupa’nın en ölümcül sınır alanı olarak belirtilmektedir. 3
BMMYK verilerine göre ise 2018 Ocak ve Ağustos ayları arasında en az 136 kişi Meriç Nehri’nde bo-
ğularak ya da hipotermi nedenleri ile ölmüştür. Bu ölümler düzensiz geçiş sırasında ya da geri itme
4
vakaları ile bağlantılı olarak gerçekleşmektedir.
Kara sınırında yakalanan düzensiz göçmenlerin, para, telefon, kimlik ve pasaportları da dahil olmak
üzere tüm eşyalarına Yunan güvenlik görevlilerince el konulduğu, yiyecek-içecek verilmeden bir iki
gün bekletildikleri ya da doğrudan Meriç Nehri’ne götürüldükleri, kıyafetlerinin ve ayakkabılarının
alınarak nehre atıldığı, silahla korkutuldukları, çıplak bir vaziyette sopalarla dövülüp darp edildikleri,
plastik mermiyle vuruldukları, elektroşok cihazıyla yaralandıkları ve sonrasında Meriç Nehri’nden biz-
zat Yunan güvenlik görevlilerinin refakati eşliğinde geçirilerek Türk tarafına itildikleri vakalar mağdur
ve şahit anlatımları ile kayıtlara geçmiştir.
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 18-19 Kasım 2021 tarihinde Aydın ve İzmir illerine yapmış ol-
duğu ziyaretlerde, Türk Sahil Güvenlik yetkilileri tarafından, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaş-
kanının denizden geçişlerde hava koşulları, ekipmanlarının yetersizliği ve genellikle yüzme
bilmemeleri vb. nedenlerle başta kadın ve çocuklar olmak üzere düzensiz göçmenlerin daha
ciddi hayati tehlikelerle baş başa kalmaları nedeniyle ve hayatlarını tehlikeye atmalarının ön-
3 Fundamental Rights Agency (2020), Migration: Fundamental rights issues at land borders için bkz. https://fra.europa.eu/en/publica-
tion/2020/migration-fundamental-rights-issues-land-borders; Erişim Tarihi: 05/09/2021.
4 “Desperate Journeys: Refugees and Migrants Arriving in Europe and at Europe’s Borders January-August 2018”, UNHCR, Eylül 2018.
138