Page 8 - ilitam-dergisi
P. 8
İLİTAM DIN EĞITIMI VE ILAHIYAT LISANS TAMAMLAMA PROGRAMI
GİRİŞ
Temel hak ve hürriyetlerin anayasa ile korunması, bu hakların anayasada sa-
yılması ve açıklanması, sınırlandırılmalarının hukuki kıstaslara bağlanması, şeffaf
bir devlet yapısının ve demokratik kurumların varlığı, iktidarın seçimle el değiş-
tirmesi, bağımsız ve tarafsız bir yargının mevcudiyeti, kuvvetler ayrımı ilkesinin
benimsenmesi, hakların korunması için varlıkları çok önemli ama tek başına
yetersiz konulardır. Hakların korunması ve geliştirilmesi bu kurumların yanında,
bilinçli bir kamuoyunun ve bunu sağlayacak bilgilendirme, bilinçlendirme ve
eğitim çalışmalarının mevcudiyeti ve insan haklarını bir temel alan bir yakla-
şımdan geçmektedir.
Temel amacı insan haklarını korumak ve geliştirmek olan devlet bu hakları
farklı biçimlerde ihlal edebilir. Kimi zaman devletin yaptığı eylem ve işlemler
neticesinde hak ihlallerinin bizzat kaynağı olması da pek tabi mümkündür.
İnsan hak ve hürriyetlerinin farklı ihlal biçimleri değişik önleme mekanizma-
larının doğuşunu da beraberinde getirmiştir. Modern devlet doğmadan evvel
insan haklarının temel koruyucusu yargı organı olarak karşımıza çıkmaktaydı
fakat söylemek gerekirse bazen yargı organı bizzat hak ihlaline kaynaklık etmiş-
tir. Devlet ile birey arasında meydana gelen insan hakkı ihlalleri sonucu tazmin
mekanizması devreye girer ve mahkemeler aracılığı ile devletin tazminat öde-
mesi sağlanır ve böylece insan hakkı ihlalinden doğan zarar denkleştirici adalet
felsefesiyle giderilmiş olurdu. Modern devlettin insan haklarına bakış açısı ve
felsefesi kökten değişmiştir. Devlet artık hak ihlaline tazminat ödeyen değil o ih-
lalin ortaya çıkmamasını tesis eden, insan odaklı bir bakış açısı geliştirmiştir. Zira
insan hakkı ihlalleri giderilse bile hak ihalelerinin sıkça yaşandığı memleketler
medeni milletler topluluğunun tepkisiyle karşılaşmakta ve uluslararası camia-
da olumsuz bir imaja bürünmektedir. Ayrıca bizzat vatandaşların günümüzde
insan hakları açısından ulaştığı bilinç düzeyi devletleri insan hakları açısından
sürekli yeni adımlar atmaya zorlamaktadır. Bu açıdan devletler hak ihlali ortaya
çıkmadan çok önce, hak ihlaline sebebiyet verecek unsurları doğmadan önce
yok etme yöntemine başvurmaktadır.
8 OCAK 2020