Page 114 - Ön kapak-merged (1)
P. 114
İyi Yönetim İlkeleri Rehberi
yapılmasının gerekli olduğu belirtilerek davacının, Yönetim Kurulu kararı
ile yatay geçiş yaparak, bir yıllık eğitim sonucunda aldığı bütün dersleri
verdikten sonra, idarece hukuki bir dayanak gösterilmeksizin yatay geçişe
ilişkin işlemin geri alınmasında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Örnek Olay-2: Kamu Denetçiliği Kurumunun 2019/1007 numaralı başvuru
hakkında 14/06/2019 tarihinde verdiği kararda, başvuran tarafından, 2000
yılından önceki uygulama imar planı uyarınca arsasının tamamının “Belediye
Hizmet Alanı” olarak ayrıldığı, Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyesine
itirazlarda bulunduğu, ancak 20 yıldır taşınmazında kamulaştırma işlemi
yapılmayarak maliki olduğu arsadaki mülkiyet hakkının idare tarafından
kısıtlandığı belirtilmiş ve söz konusu taşınmaz üzerindeki imar kısıtlamasının
kaldırılması ya da arsa kamulaştırma bedelinin güncel rayiç bedel üzerinden
mümkünse uzlaşma yolu ile belirlenerek ödenmesi talep edilmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde, imar programlarında kamu hizmet alanı olarak
ayrılan taşınmazlar üzerinde maliklerinin tasarruf hakkının kısıtlanması
ve taşınmazların satış değerlerinin düşmesi nedeniyle söz konusu
taşınmazların kamulaştırma işleminin uzun süreler gerçekleştirilmemesinin
bireyleri mülkiyetlerinin akıbeti konusunda belirsizliğe ittiği ve mülkiyet
hakkının ihlaline neden olduğu belirtilerek taşınmaz üzerindeki imar plan
uygulamasından kaynaklı kısıtlamanın kaldırılması veya kamulaştırma
bedelinin makul sürede ödenmesini teminen yeni bir işlem tesisi veya başka
taşınmazla takas işleminin makul sürede gerçekleştirilmesini teminen yeni
bir işlem tesisi hususlarında ilgili idarelere tavsiyede bulunulmuştur.
Örnek Olay-3: Kamu Denetçiliği Kurumunun 2016/3096 numaralı başvuru
hakkında 24/01/2017 tarihinde verdiği kararda, başvuran tarafından, Yeni
Mamak KDGP kapsamında Büyükşehir Belediyesine devredilmiş olan ve
hissedarı olduğu arsaların, tapu ihlali kararı verilerek idare adına tescilinin
yapıldığı zamanki haliyle tapuya kayıt ve tescilinin yapılması, bunun
mümkün olmaması halinde taşınmazların rayiç bedelinin tespit edilerek
teslim tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesi talep
edilmiştir.
Kurum tarafından yapılan inceleme sonucunda; sözleşmede edimin ifası için
süre öngörülmemiş ise de başvuran tarafından makul sürenin ziyadesiyle
aşılmış olduğunun ileri sürüldüğü, ancak makul sürenin her olayın
özelliklerine göre ve kendi şartları içinde değerlendirilerek belirlenmesi
gerektiği, standart bir makul süre tespitinin mümkün olmadığı, proje süresini
etkileyen çok yönlü faktörlerin varlığı göz önünde bulundurulduğunda makul
olmayan bir gecikmenin varlığından bahsedilemeyeceği değerlendirilmesi
yapılmıştır.
113