Page 141 - Ön kapak-merged (1)
P. 141
İyi Yönetim İlkeleri Rehberi
talebin kabul edilmesine rağmen itiraz merciince içeriğin yayından
kaldırılması talebinin kabulüne dair kararın kaldırılmasına hükmedildiği,
belirtilen internet sitelerinde yer almaya devam eden haber içeriğinin
yayından kaldırılması yönündeki taleplerin yargısal makamlar tarafından
reddedilmesi nedeniyle Anayasanın 12., 17., 20., 25., 26., 27. ve 32.
maddelerinde tanımlanan haklarının ihlal edildiği iddia edilmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde Anayasa Mahkemesi, kişisel verilerin
işlenmesinin çok geniş bir çerçevede kişisel verilerin açıklanması,
kaydedilmesi, aktarılması, elde edilebilir hale getirilmesi, depolanması,
muhafaza edilmesi gibi veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlemi
kapsadığını, dolayısıyla internet ortamında yayınlanan bir haberi ulaşılabilir
kılan her türlü kişisel veri işlenmesinin de bu kapsamda değerlendirilmesi
gerektiğini, her ne kadar kişisel verilerin ancak kanunla veya kişinin açık
rızası ile işlenebileceği belirtilmiş ise de Anayasa’da tanımlanan ifade ve
basın özgürlükleri kapsamında yapılan bir haberin anılan sınırların istisnası
olacağını ifade etmiştir. Mahkeme, kişisel verilerin korunması hakkının
sadece kişisel verilerin işlenmesi sırasında değil bu veriler işlendikten sonra
düzeltilmesini veya silinmesini de talep etme hakkını içerdiği, dolayısıyla
bireyin geçmişte haber yapılmış ve gerçeğe aykırılığı ileri sürülmemiş
davranışlarının artık hatırlanmasının engellenmesini isteyerek unutulma
hakkına sahip olduğu değerlendirmelerinde bulunarak unutulma hakkını
kişisel verilerin korunması hakkı kapsamında ele almıştır.
Örnek Olay-4: Anayasa Mahkemesinin 2014/7256 numaralı başvuru
hakkında 27/02/2019 tarihinde verdiği kararda; başvuran tarafından, on
sekiz yaşından küçükken işlediği suçun kayıtlarına ulaştığı ve böylelikle özel
hayatın gizliliğinin ihlal edildiği, devlet memuru olarak çalışma hakkının da
elinden alındığı ifade edilmiş olup özel hayata saygı ve çalışma haklarının
ihlal edildiği ileri sürülmüştür.
Anayasa Mahkemesince yapılan değerlendirme neticesinde, ceza
mahkûmiyeti ile ilgili verilerin kişisel veri olduğu, başvuranın devlet memuru
olarak atama işleminin yapılmamasının temelinde on sekiz yaşından önce
işlediği suça ait kaydın kamu makamlarına verilmesi yani kişisel verisinin
açıklanması hususu olduğu, resmî makamlar tarafından muhafaza
edilmekte olan, başvurucu hakkında yürütülen ceza yargılamasına dair
bilgilerin özel hayata saygı hakkı anlamında kişisel nitelikli veriler olduğu,
söz konusu kişisel verinin kamu kurumlarıyla paylaşılması ve güvenlik
soruşturmalarında kullanılmasının Anayasanın 20’nci maddesinde güvence
altına alınan özel hayata saygı hakkına bir müdahale oluşturduğu kanaatine
varılmıştır.
140