Page 75 - Kadın ve Çocuk Çalıştayı
P. 75
Kadına yönelik şiddetle mücadele dediğimiz zaman, neler yaptığımızı
anlatıyoruz hep. Bu bahsettiğimiz eğitimlerde de bize ilk gelen soru
“peki nedeni ne kadına yönelik şiddetin?” sorusu oluyor. Birçok konuş-
macı aslında çeşitli nedenlere parmak bastı. Şu nedeni, bu nedeni ve-
saire, ama ben şunu söyleyeceğim: Aslında kadına yönelik toplumsal
şiddete dayalı şiddetin en temel nedeni toplumsal yapıdaki eşitsiz güç
ilişkileri.
Şunu demeye çalışıyorum: Genelde soru sordukları zaman, ekonomik
sıkıntılar, eğitimsizlik, alkol, zararlı madde tüketimi, ahlâki çöküntü gibi
faktörlerle açıklanıyor, çalışılıyor kadına yönelik şiddet. Ama aslında en
derinde yatan dengesiz ve eşitsiz güç iktidar ilişkileri ve bu ilişkileri des-
tekleyen toplumsal kabuller ve kalıplaşmış cinsiyet rolleridir ve biz bun-
larla savaşmazsak eğer, kadına yönelik şiddetle mücadele edemeyiz.
Birçok sistem geliştiririz, birçok mekanizma geliştiririz. Ama önlemek
için bir şey yapamayız. Bizim mücadele etmemiz gereken şey, bir kez
daha altını çiziyorum, toplumsal kabuller ve kalıplaşmış cinsiyet rolle-
ridir; eşitsiz güçle, iktidar ilişkileridir. Lütfen bunu aklınızın en önemli
noktasından kenara atmayalım. Şimdi, gündelik yaşantımız belli, ihti-
yaçlara cevap verecek biçimde düzenleniyor ve bu düzenlemelerde ne
yazık ki genellikle güçlü olan ihtiyaçların karşılamak üzere şekilleniyor.
Dezavantajlı saydığımız ve şiddetten daha çok etkilenen, işte kadınlar,
çocuklar, engelliler, göçmenler, mültecilere baktığınız zaman, ne yazık
ki onların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde şekillenmiyor gündelik iliş-
kilerimiz. Gündelik ihtiyaçlara cevap vereceği şekilde düzenlenmiyor.
Dezavantajlı grupların ihtiyaçlarını görmezden gelmeye başlıyoruz. Bu
görmezden gelme de aslında ciddi bir insan hakları ihlalidir. Bununla
kalmayıp, toplumları hem sosyal, hem de ekonomik anlamda çöküntüye
sürükler aslında, bu insan hakları ihlali. Bizler de uluslararası camia
olarak ki, uluslararası camia dediğimiz şey aslında kim? Bizleriz, dev-
letler. Aslında böyle uzakta, kocaman farklı bir şey değildir, devletlerdir.
Bizler bunu konuşmaya başladığımız zaman, aslında bir adım atmaya
başlamış anlamına gelir.
Şimdi, bu çerçeveden baktığınızda, Türkiye’de kadına yönelik toplumsal
cinsiyete dayalı şiddetle ilgili mücadelede hem uluslararası mevzuatın
takip edildiğini görüyoruz, hem de uygun ulusal mevzuatın geliştirildi-
ğini de görüyoruz. Bu konuda bir problemimiz yok. Biz her türlü ulus-
lararası mevzuatı takip ederiz, imzalarız, Parlamentomuzdan geçiririz.
74 T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU