Page 130 - kamu-personel-rejimi-1
P. 130
21. Söz konusu kanun hükmünün uygulanması amacıyla
16/07/1984 tarih ve 84/8345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Kamu
Konutları Yönetmeliği düzenlenmiştir. Daha sonra 27/03/2012 ta-
rih ve 28246 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
2012/2835 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan değişiklikle Kamu
Konutları Yönetmeliğinin, Konuttan Çıkarılma başlıklı 34’üncü mad-
desine; “33 üncü madde gereğince konutta oturma süresini doldurdu-
ğu halde konutu tahliye etmeyenlerden, tahliye tarihine kadar geçecek
süreler için tebligata gerek olmaksızın konutun tahliye edilmesi gere-
ken tarihten itibaren kamu kurum ve kuruluşları tarafından işgaliye
bedeli tahsil edilir. Bu bedel; konutun tahliye edilmesi gereken tarih-
ten sonraki üç ay için, ödenmesi gereken kira bedelinin iki katı, daha
sonraki aylar için ise dört katı olarak uygulanır. Ancak, bu şekilde otu-
rulan süreler 33 üncü madde ile belirlenmiş olan sürelerin uzatılması
sonucunu doğurmaz ve oturanlar yönünden bir hak teşkil etmez.” şek-
linde üçüncü fıkra eklenmiştir.
22. Yönetmelikte yapılan söz konusu değişiklikten; konutta otur-
ma süresini doldurduğu veya konutta oturma hakkı sona erdiği halde
konutu tahliye etmeyenlere, işgaliye bedeli alınacağına ilişkin İdare-
ce tebligat yapılacağı buna rağmen, konutu boşaltmayanlardan, yeni
bir tebligata gerek olmaksızın, konutun tahliye tarihine kadar geçecek
süreler için ödenmesi gereken kira bedeli yerine işgaliye bedeli tahsil
edileceği anlaşılmaktadır.
23. Şikayetçi, kanunla düzenlenmediği halde İdareye yönetmelikle
işgaliye bedeli alma hakkı tanınmasının hukuka aykırı olduğundan ba-
hisle şikayet başvurusunda bulunmuştur. 2946 sayılı Kamu Konutları
Kanununun 8 inci maddesinde kanuni süresi içinde konutu boşaltma-
yanların konuttan çıkarılma yöntemi belirlendiği ancak işgaliye bede-
li adı altında bir yaptırımdan bahsedilmediği görülmektedir. Ancak
Kamu Konutları Yönetmeliğinin 34 üncü maddesinin üçüncü fıkrası
ile idareye işgaliye bedeli tahsil etme hakkı tanınmıştır. Yönetmelikler,
gerek Bakanlıkların gerek Kamu Tüzel Kişilerinin yalnız kendi görev
alanlarını ilgilendiren kanun ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak
için çıkarılmaktadır. Hukuk devleti ilkesi gereği, yönetmeliklerin, ka-
nun ve tüzüklere aykırı hükümleri içermemesi veya kanunla düzen-
lenmemiş bir alanı düzenlememesi gerekmektedir. Nitekim yukarıda
“Şikayet Konusuna İlişkin Uygulamalar” başlığı altında yer alan yargı
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 125