Page 53 - Karabağ Raporu
P. 53
Karabağ İnsan Hakları İnceleme Raporu 51
bulunulmuş, saldırılarda kullanılması yasaklanmış silahlar kullanılmış, sivillerin
ikamet ettikleri özel mülkiyetlerin yanı sıra, okul, hastane, ibadethane, kamu
binaları da saldırılara hedef olmuş ve kadın, çocuk, yaşlı dahil çok sayıda sivil
hayatını kaybetmiştir. Rapora konu saha ziyaretinde, 44 Gün Savaşı süresince
ağır saldırı altında kalan sivil yerleşim yerlerinden Terter’e de gidilerek şehir
merkezindeki savaşın izleri, sivillere ait bombalanan özel mülkler, yasaklı füzelerin
kalıntıları yerinde gözlemlenmiştir. Söz konusu saldırılarda Terter’de 1 çocuk
ve 1 kadın olmak üzere toplam 16 sivil yaşamını yitirmiştir. Terter Ermenistan
tarafından yapılan saldırılara konu sivil yerleşim merkezlerinden sadece biridir.
Ermenistan tarafından yapılan saldırılarda toplam 94 sivil insan hayatını
kaybetmiş; 414 sivil de yaralanmıştır.
Uluslararası İnsancıl Hukuk sivillerin korunmasını hedeflemekte ve sivillerin
zarar görmesine sebebiyet verebilecek faaliyetleri yasaklamaktadır. Bahse
konu saldırılarda Ermenistan, sivil mallar ile askeri hedefleri birbirinden ayırt
edilmeksizin direkt olarak siviller ve sivil yapıları hedef alarak, orantısız silahlar
kullanarak ve bunların sonucunda çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine neden
olarak, Uluslararası İnsancıl Hukuku hiçe saymış, 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve
bunlara Ek 1977 tarihli Protokoller ile UCM Roma Statüsü çerçevesinde açıkça
savaş suçu işlemiştir. Bu suça sebebiyet verenlerin yargılanması gerekmektedir.
Diğer taraftan yerinde inceleme çalışması ile bizzat doğaya, bitki örtüsüne,
dolayısıyla çevreye, kültürel ve tarihi eserlere verilen zararlar da müşahede edilmiştir.
Mezarlar, saraylar, müzeler, camiler de dahil olmak üzere kültürel ve tarihi eserler
ya çatışmalarda hedef olmuş, ya işgal döneminde bakımsızlıktan zarar görmüş ya
da kasten saldırıya uğramıştır. Müslümanların ibadet yeri olan camilerin ağıl olarak
kullanılması, İslamiyette haram olan domuzlar da dâhil olmak üzere hayvanların
barındırılması ayrıca dikkat çekicidir. İşgal bölgesinde bitki örtüsü adeta yok olmuş,
tek tük ağaç kalmıştır. Oysa ne doğa ne kültürel ve tarihi eserler tek bir millete ait
değildir; aksine tüm insanlığa aittir. Bu sebepten ötürü uluslararası sözleşmelerle
gerek doğa, gerekse kültürel ve tarihi eserler koruma altına alınmış; uluslararası
insancıl hukuka konu olmuştur. Ermenistan’ın işgali altındaki topraklarda verdiği
bahse konu zararlar uluslararası sözleşmeleri, uluslararası insancıl hukukun ilkelerini
hiçe saymakta, insan haklarını ihlal etmektedir.