Page 196 - kdk-2014-yillik-rapor
P. 196

“Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk   sosyal  işlevleriyle  sınırlandığını  ifade
          dokunulmazlığına saygı gösterilmesini      etmektedir.  Yüksek  Mahkeme,  taşın-
          isteme hakkı vardır. Herhangi bir kim-     mazlar  bakımından  mülkiyet  hakkını;
          se, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada   “... belirli bir zamanda, devletin izin ver-
          öngörülen koşullara ve uluslararası huku-  diği ölçüde taşınmazdan olabildiğince ya-
                                                                      82
          kun  genel  ilkelerine uygun  olarak  mal  ve   rarlanma hakkı…”  olarak tanımlamak-
          mülkünden yoksun bırakılabilir.” hükmünü   tadır. Anayasa Mahkemesine göre; imar
          haizdir. Mülkiyet hakkı mutlak bir hak     planlarında genel hizmetlere ayrılan yer-
          olmayıp, bu hak 1 No’lu Ek Protokolün      lerde inşaata ve mevcut binalarda esas-
          1 inci  maddesinde açıkça öngörülmüş       lı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin
          kısıtlamalara tabidir. Bu kısıtlamalar,    verilmeyeceği,  ancak  imar  programına
          kanun tarafından öngörülmüş olmalı,        alınıncaya kadar mevcut kullanma şek-
          kamu yararını amaçlamalı ve demokra-       linin devam edeceği hükme bağlanarak,
          tik bir toplumda gerekli olmalıdır. Bu     bu yerlerde kişilerin mülkiyet hakkı imar
          şartlardan birinin dahi yerine getiril-    planlarıyla sınırlanmış olmaktadır.
          memiş olması Sözleşmenin ihlal edildiği
          anlamına gelmektedir.                      Bu kapsamda, mülkiyet hakkının kamu
                                                     hukuku kurallarıyla sınırlandırılmasının
          Mülkiyet hakkının, kişinin dilediği gibi   en başta gelen örneğini 3194 sayılı İmar
          kullanabileceği bir hak ve sınırsız bir    Kanununun getirdiği sınırlamalar teşkil
          özgürlük  olma  niteliğini  yitirdiğini,   etmektedir.  İmar  mevzuatının  getir-
          mülkiyet anlayışının bir bakıma sosyal     diği hükümler kamu düzenine ilişkin ve
          yapıda bir hak olma yolunda geliştiğini,   emredici niteliktedir. İmar hukukunun
          birçok hak gibi bu hakkın da kamu yararı   amacının kamu yararını sağlamak ol-
          amacıyla sınırlandırılabileceği ilkesinin   duğu  ve  mülkiyet  hakkının  da  Anaya-
          benimsendiğini belirten Anayasa Mah-       samızın 35 inci maddesi gereğince kamu
          kemesi, başlangıçta kişinin eşya üzerinde   yararına aykırı olarak kullanılamaya-
          mutlak bir egemenliği demek olan mül-      cağı ilkesi gereği, taşınmaz maliklerinin,
          kiyet hakkının, çağımızda bu anlamını      imar mevzuatının mülkiyet hakkı üze-
          yitirdiğini, mutlak ve subjektif  olarak   rine  koyduğu  sınırlamalara  katlanma
          düşünülen  söz konusu hakkın mutlak        yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu ne-
          olmayan bir duruma dönüştüğünü ve          denle, taşınmaz malikleri, imar planının


          82    Anayasa Mahkemesinin 18.9.1991 tarihli, E:1990/23 K:1991/29 sayılı kararı.



                                                  196
   191   192   193   194   195   196   197   198   199   200   201