Page 198 - kdk-2014-yillik-rapor
P. 198

böylece müşterek mülkiyet sorununun        den muaf tutulmayıp yalnızca kısıtlılık
          ortaya çıktığı görülmektedir.              indirimi  uygulandığı,  hâlbuki  Boğaziçi
                                                     İmar Kanununun 17 nci maddesi kap-
          Başka bir tespit de, gayrimenkullerden     samında  değerlendirilmesi  gereken  söz
          alınan  vergilere  ilişkin  olup  bu  hususta   konusu taşınmaz için emlak vergisi
          Kurumumuza  Emlak  Vergisi  muafiyeti      muafiyeti sağlanması gerektiği yönünde
                                                                            83
          hakkında yapılan bir şikâyet başvurusu     tavsiye kararı verilmiştir.   Ayrıca konuya
          üzerine gerçekleştirilen inceleme ve       ilişkin Danıştay kararları da mevcuttur.
                                                                                          84
          araştırma sonucunda, şikâyetçiye ait
          olan ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu        Bu kapsamda, tasarrufu kısıtlanan bütün
          kapsamında  Boğaziçi  İmar  Müdürlüğü      taşınmazların emlak vergisi muafiyetin-
          yetki alanında kalan, yapı yapma hakkı     den yararlandırılması gerekmekte olup;
          bulunmayan ve yeşil alan statüsü uy-       kullanmayı,  yararlanmayı  ve  tasarruf-
          gulanan  arsa vasıflı  taşınmazın  1319    ta bulunmayı sağlama devletin önemli
          sayılı Emlak Vergisi Kanununun 30          görevlerinden olmakla birlikte, malikin
          uncu maddesi  gereği emlak vergisin-       mülkünü etkin şekilde kullanmasının


          83    2014/2837 şikâyet numaralı başvuru için verilen 26/11/2014 tarihli Tavsiye Kararı.
          84   Danıştay 7. Dairesinin 28/04/2010 tarihli ve E:2008/5045, K:2010/2050 sayılı kararı ile “Kuru mülkiyet halinde, yani yararlan-
          ma hakkı olmaksızın veraseten intikal eden gayrimenkullerin, kuru mülkiyet hali devam ettiği sürece vergiden müstesna kılın-
          maları; ancak, bu halin sona ermesi üzerine vergiye tabi tutulmaları gerektiğini, dolayısıyla; dosyadaki uyuşmazlığın çözümünün,
          veraseten intikal eden gayrimenkulün kuru mülkiyet halinde intikal edip etmediğinin belirlenmesine bağlı olduğunu ifade et-
          mektedir. Davaya konu Boğaziçi Alanında kalan koruluklardan yeşil alan sayılmaları nedeniyle yararlanmanın olanaklı olmadığı,
          bu durumda gayrimenkullerin mülkiyetinin maliklerine, arsa sayılmanın gerektirdiği kullanma ve yararlanma hakkını sağla-
          madığını, dolayısıyla kuru mülkiyet halinde kaldığını belirterek gayrimenkulün bu hali devam ettiği sürece vergiden müstesna
          tutulması…”;
          Danıştay 7. Dairesinin 18.02.2003 tarihli ve E:2002/3662, K:2003/424 sayılı kararı ile “Veraseten intikal eden taşınmazlar dolayısıy-
          la davacı adına veraset ve intikal vergisi tahakkuk ettirilmesi yolunda tesis edilen işlemin; söz konusu taşınmazların, 2960 sayılı
          Boğaziçi Kanunu kapsamında “Boğaziçi Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgeleri Koruma Amaçlı İmar Planında “park ve yeşil
          alan” sınırları içerisinde kalması nedeniyle 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümleri uyarınca “doğal
          sit” alanı kabul edilerek, veraset ve intikal vergisinden istisna tutulmaları icap ettiği ileri sürülerek, iptali istemiyle açılan davada,
          Mahkemece; 2863 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirme yapılmak suretiyle karar verildiği anlaşılmıştır. Korunması gerekli
          taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile arkeolojik ve doğal sit alanları ile ilgili hususlar 2863 sayılı Kanunda düzenlenmiş
          iken; Boğaziçi alanının kültürel ve tarihi değerleri ile doğal güzelliklerinin korunması ve geliştirilmesi ile ilgili hususlar 2960
          sayılı Boğaziçi Kanununda düzenlenmiştir. Olayda, intikale konu taşınmazların, 2960 sayılı Kanun uyarınca yapılan imar planları
          dahilinde korumaya alındığı iddia edildiğinden, Mahkemece, taşınmazların hukuki statülerinin ve bu statülerinin sonucu olarak
          vergi kanunları karşısındaki durumlarının, bu Kanun hükümlerine göre saptanması gerekirken, uyuşmazlığın 2863 sayılı Kanun
          kapsamında ele alınarak hükme bağlanmasında isabet görülmemiştir.”;
          Danıştay 9. Dairesinin 17.11.1987 tarihli ve E:1986/3273, K:1987/2275 sayılı kararı ile “2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu kapsamı
          içinde kalan arazilerin de 17. madde uyarınca Emlak Vergisinden Muaf Olduğu hakkında; “….Boğaziçi İmar Müdürlüğünün
          9.4.1984 gün ve 618 sayılı yazısı ile yükümlünün hisseli olarak bulunduğu arazilerin Boğaziçi Kanununa göre öngörünüm Bölgesi
          içinde kaldığı ve olay tarihi itibariyle yapı yapma hakkının bulunmadığı anlaşılmış olup, bu nedenle anlaşmazlık konusu arazilerin
          2960 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen emlak vergisi muafiyetinden faydalanması gerekir. Bu husus 6183 sayılı Kanunun
          58. maddesindeki “Böyle bir borcum yoktur” kapsamı içinde kaldığından düzenlenen ödeme emrinde isabet görülmemiştir.”
          şeklinde hüküm verilmiştir.



                                                  198
   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203