Page 238 - kdk-2015-yillik-rapor
P. 238
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Dağıtıcı lisansı sahiplerinin yıllık asgari 60.000 ton beyaz ürünün pazar-
lanma ve satışının dağıtıcılar için bir hedef olduğuna ilişkin tespitlerimizi
destekler nitelikte Danıştay Kararlarının mevcut olduğu da anlaşılmıştır.
İlgili mevzuat düzenlemeleri ve yukarıda bahsedilen Rekabet Kurumunun
görüşü dikkate alındığında; yapılan yönetmelik değişikliği ile piyasa katı-
lımcısına 60.000 ton gibi belirli bir miktarda satış yapması zorunluğu ge-
tirilmesi uygulamasının, pazara giriş engeli yaratabilecek nitelikte olduğu
ve piyasada rekabeti engelleyici sonuçlar doğurabileceği değerlendirilmiştir.
Bu nedenle söz konusu yönetmelik düzenlemesi ile getirilen uygulamanın,
hukuka ve hakkaniyete aykırı bir durum oluşturacağı kanaatine varılmıştır.
İlgili mevzuat hükümleri, Rekabet Kurumunun görüşü ve emsal Danıştay
kararları dikkate alınarak; 01/02/2015 tarihli ve 29254 sayılı Resmi Gazete-
de yayımlanan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılma-
sına Dair Yönetmeliğin bahsi geçen hükümlerinin kaldırılması hususunda
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) tavsiyede bulunulmuştur. 85
7.2.1.8. Azınlık Statüsünde Olan Din Görevlilerinin Mali Talepleri
Kurumumuza bu kapsamda yapılan bir başvuruda şikâyetçi, bir Kilise Vak-
fının başkanı olduğunu, kiliselerinin yıllık geliri dikkate alındığında ücretli
din görevlisi çalıştırmalarının imkânsız hale geldiğini, Anayasanın 10 uncu
maddesine göre dini vecibelerini yerine getirebilmelerinin kendileri için de
bir hak olduğunu belirterek, kiliselerinde görevli din adamının maaşının
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından karşılanmasını talep etmektedir.
Kurumumuzca yapılan inceleme ve araştırma sonucunda; şikâyet konusu
olayı öncelikle laiklik ve düşünce, vicdan ve din özgürlüğü ilkeleri kapsa-
mında değerlendirmek gerektiği, laiklik ilkesinin temelinde din, inanç ve
ibadet hürriyetlerini tüm yurttaşlara aralarında ayrım gözetmeksizin eşit
biçimde tanıyan ve taraf tutmayan bir anlayışın olduğu, Anayasaya göre
Türk vatandaşı olarak kabul edilen gayrimüslim azınlığa mensup vatandaş- 237
ların taleplerinin öncelikle ve esas olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
olmaktan kaynaklanan haklar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği be-
lirtilmiştir. Bununla birlikte kararda, AİHS 9 uncu maddesinde güvence
altına alınan düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkının, temel bir insan
hakkı olduğu ve bu hakkın Anayasanın 5, 10 ve 24 üncü maddelerinde
anayasal güvence altına alındığı, dolayısıyla Lozan Andlaşması’nın “Azın-
2015/1514 şikâyet numaralı başvuru için verilen 27/07/2015 tarihli Tavsiye Kararı
85
YILLIK RAPOR 2015