Page 53 - 2016 YILI FAALİYET RAPORU
P. 53
Türkiye’de Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru
Sisteminin Desteklenmesi Projesi
Avrupa Birliği (AB), Türkiye Cumhuriyeti (TC) ve Avrupa Konseyi tarafından ortak finanse
edilen Projenin temel hedefi bireysel başvuru sisteminin işleyişinde yüksek mahkemeler, ilk
derece mahkemeleri ve baroların kapasitelerini artırmaktır.
Kurumumuz, proje yürütme kurulu toplantılarına katılmakta, bilgi alışverişinde bulunulması ve
sorunların tartışılması amacıyla yurtiçinde düzenlenmekte olan çalışma toplantılarına iştirak
etmektedir.
RAPORLAR
İnsan hakları ile temel hak ve özgürlükler bağlamında Kurumumuzun işleyişini konu alan
uluslararası raporlar Kurumumuzca titizlikle takip edilmektedir. Bu çerçevede, 2016 yılı
içerisinde öne çıkan raporlar aşağıda özetlenmektedir.
Avrupa Komisyonu 2016 Türkiye İlerleme Raporu
Avrupa Birliği’ne adaylık statüsü kazanılması ile birlikte Avrupa Komisyonu ülkemizin AB
müktesebatına uyum alanında kaydettiği ilerlemeleri veya tespit ettiği eksiklikleri ve bu
eksikliklerin giderilmesi yönündeki tavsiyelerini yıllık bazda yayınladığı ilerleme raporlarıyla
değerlendirmektedir.
Bu çerçevede 2012 yılından itibaren yayınlanan AB İlerleme Raporlarında Kurumumuzun
kuruluşu, kısa sürede faaliyete geçmesi ve performansı olumlu olarak değerlendirilmiş
Kurumumuz yetkilerinin resen inceleme başlatma ve davalara kanuni yollarla müdâhil olma
yetkileri ile genişletilmesi ve Kurumumuzca verilen kararların Parlamento tarafından takibinin
sağlanması tavsiye edilmiştir.
Avrupa Komisyonunun 9 Kasım 2016 tarihinde yayınladığı 2016 yılı Türkiye Raporu’nda
Kurumumuz çalışmaları hakkında yer verilen hususlar özetle aşağıda sunulmaktadır;
“Demokrasi ve Yönetişim” alt başlığı altında;
Kurumumuza Ağustos 2016 sonuna kadar yapılan toplam 22.648 adet başvurunun
21.546’sı karara bağlandığı, bu durmun ise Kurumun faaliyet performansının olumlu
yönde etkilediği ifade edilmektedir.
Kamu idarelerinin, Ombudsman’ın tavsiyelerine uyumlarının istikrarlı şekilde arttığı
2015 yılı Raporunda olduğu üzere bir kez daha vurgulanmaktadır.
2015 yılı Raporunda da belirtilmiş olan re’sen inceleme ve açılan davalara müdâhil olma
yetkilerinin eksikliği hususu 2016 yılı Raporunda da tekrar edilmektedir. Bu bağlamda,
Kurumumuzun sınırlı yetkilere sahip olmasının, insan hakları ve iyi yönetişim alanlarına
olası katkısının etkililiğini azalttığı ifade edilmektedir.
“Kamu Yönetimi Reformu-İdare’nin Hesap Verebilirliliği” alt başlığı altında;
Vatandaşların iyi yönetilme hakkının, ilgili iç ve dış denetim düzenlemeleriyle teminat
altına alındığı ancak daha fazla korunması gerektiği belirtilerek, Kurumumuz gibi
gözetim kurumlarının rolünün, re’sen yetkilerin mevcut olmaması nedeniyle sınırlı
kaldığına değinilmektedir.
“Temel Haklar” alt başlığı altında;
Yeni kurulan Ulusal İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun olası insan hakları ihlallerine
52