Page 216 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 216

Şimdi, malum olduğu üzere, Kamu Denetçiliği Kurumunun mevcut, geçmiş ve gele-
            cekteki durumunun ortaya konulması açısından ben konuyu bu üç başlık içerisinde ele
            almak istiyorum. Başlangıçta, özellikle, Kamu Denetçiliği Kurumu veya ombudsman
            kurumu akademik hayatta tartışılırken çok önemli itirazlar vardı ve itirazlardan öte,
            şüpheler vardı. Denmişti ki: Kararlar istişari nitelikte olacak, istişari nitelikte olduğu
            için de bunun uygulama şansı yoktur. Malum mahkemelerin vermiş olduğu kararların
            muhkem kaziye hâlinde ortaya çıkması sebebiyle bu gücün burada olmaması bir kere
            bu kararlardaki  uygulama şansını azaltacaktır.

               Diğer taraftan, bir de idari yargı denetimi var. İdari yargı denetiminde o muh-
            kem kaziye gücü, kesin hüküm gücü arkasında olduğu için kararlar açısından önemli
            bir gücü belki bir başta kurumla da paylaşmak pek fazla muteber değildir. Kaldı ki
            kararlarda da bu açıdan önemli sıkıntılar doğabilir denilmişti. Şahsen ben de hem
            kamu hukukçusu hem de idare hukukuyla naçizane uğraşan bir akademisyen olarak
            ben de bu görüşlere açıkçası girmemiş dersem yalan söylerim çünkü ben de aynı
            şeyleri düşünüyorum. Ama gün geçti, öyle bir gelişme ortaya çıktı ki ben özellikle
            Sayın Başdenetçimizin bu faaliyetlerini izlediğim zaman bu düşüncelerin yanlışlığının
            ortaya çıktığına şahit oldum. Kaldı ki son müracaat rakamlarının yüzde 60’lı bir şeyle
            artış göstermesi de demek ki bu kuruma karşı olan o tereddütlerin izale edildiğini
            ve dolayısıyla kamuoyunun da bu kuruma karşı duyarlılığının arttığı fikri artık bende
            de yerleşti ve eminim ki bütün diğer akademisyen arkadaşlarım da öyle düşünüyor.
            “Niçin?” derseniz çünkü bu kurumun başlıca amacı, kamu hürriyetlerinin kullanılması
            konusunda vatandaşların sahip olacakları o halkların kendilerine kullanım imkânlarını
            sağlamak. Vatandaşın kamu hürriyetlerinin istifadesi noktasında herhangi bir uyuş-
            mazlıkla karşı karşıya kaldığı zaman gideceği yargıdır. Yargının da kararlarının geç
            alınması, geç işleyen adaletin de olumlu sonuç vermeyeceğini hepimiz biliyoruz. O
            hâlde  demek  ki  bir  noktada  önemli  gelişme  sağlamış  ve bu  kamuoyundaki  güven
            kamu hürriyetlerinin kullanılması konusunda vatandaşa verilmiş ki bununla da Kamu
            Denetçiliği Kurumuna müracaatların hem sayısal artışı var hem de vermiş olduğu ka-
            rarların o istişari özelliği olmasına rağmen kamu kurumları tarafından benimsenerek
            uygulanma şansının artması da bu noktadaki başarının bir başka göstergesidir bize.

               Esasında kamu denetçiliği geleneği bizim Türk devlet geleneğimizde vardır. Türk
            devlet geleneği, eğer çok gerilere gidecek olursanız, mesela Büyük Selçuklu’da, Ana-
            dolu Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde 3 mekanizma üzerine kurul-
            muştur; adalet derdi, eşitlik derdi, hürriyet derdi. Bu tarihlerde daha henüz Avrupa
            devlet doktrinlerinde kilisenin yönetim üzerindeki etkilerinin ne kadar fazla olduğunu
            düşünecek olursanız Osmanlı veya Selçuklu dönemlerindeki o gelişmişlik demek ki




        214   14 ŞUB A T 2019
   211   212   213   214   215   216   217   218   219   220   221