Page 95 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 95

lımdan çıkmak için yeni bir örgütlenme şekline başvurdu. Yeni saha neoliberal iktidar-
            lar, özellikle Anglosakson ülkelerde iktidara geldiler ve bundan sonra ombudsmanın
            yayılışına bu artı bir ivme kazandırdı, 1980’den yaşanan bu yeni kamu işletmeciliği,
            yönetişim teorileri ombudsmanın yaygınlaşabilirliğini artırdı. Bu dalga dalga diğer
            devletleri de etkiledi. En sonunda 1990’larda, Sovyetlerin çökmesiyle beraber, kapi-
            talizm ve liberalizm dünyada egemen tek siyasi ekonomik örgütlenme biçimi hâline
            gelince artık dünyanın her köşesinde kapitalizm egemenleşmeye başladı ve kapitaliz-
            min kurumları bu ülkelerde kurulmaya başladı.

               Ombudsmanlık kuramıdan devam edersek, ideolojilerle de ilişkisi var ombudsma-
            nın yani siyasi ideolojiler; liberalizm, sosyalizm, sosyal demokrasi, faşizm ve 1980’den
            sonra etkisini artıran çevrecilik gibi hareketler, feminizm. Bir örnek verirsem, diyorsu-
            nuz ki: “Nasıl ilişkisi var?” Zaten temelini liberalizme bağladım yani hamurunu.

               Sosyal demokrasiye geldiğimizde, biliyorsunuz, öncelikle sosyalizm var. Sosyalizm,
            liberalizmin aşırılıklarını gidermek üzere ortaya çıkmış bir ideoloji. Bu dönemde çeşitli
            ülkelerde İngiltere, Fransa ve Almanya’da başta olmak üzere  sosyal hakların güçlen-
            diği görülüyor.

               Diğer bir argüman: Ombudsman postmodernizmle bütünleşiyor. Hatta bu benim
            doktora tezimin  temel savıydı. Uludağ Üniversitesinde danışman hocamla beraber
            gerçekleştirmiş olduğum doktora tezimin temel önermesinde ombudsmanı postmo-
            dernizmin bir paradigması olarak biz değerlendirdik. Yani biz diyoruz ki: Ombudsman,
            asıl kimliğini 1980’lerden sonra bulmuştur. Dolayısıyla ombudsmanı biz postmodern
            bir denetim paradigması olarak değerlendiriyoruz, tezimizde temel önermemiz buy-
            du. “Paradigma” dememizin nedeni çünkü bilim adamları üzerinde bir görüş birliği
            var, ombudsmanın hukuk devletini güçlendirdiği, adaleti, demokrasiyi sağladığı, in-
            san haklarını güçlendirdiği yönünde… Bir de şu görüşteyim: Ombudsman öyle saf bir
            denetim kurumu değildir, çok boyutlu, interdisipliner… “Aman, işte o da ne? Sonuçta
            bir denetimi kurumu.” diyenlere yöneltiyorum bu cevabı. İçerisinde birçok bilimsel
            kavramı barındıran, çok boyutlu çatı bir kuram aynı zamanda. Örneğin, içerisinde de-
            mokrasiyi  bulabilirsiniz,  egemenliği  bulabilirsiniz,  sosyolojiyi  bulabilirsiniz,  iktisadı
            bulabilirsiniz ve aynı zamanda bu kavram kamu yönetimi kuramlarının gelişimiyle
            paralel yürümüştür. Yani klasik kamu yönetimi, daha sonra modern kamu yönetimi,
            postmodern kamu yönetimi, hepsi için şu benzetme yapılabilir: Klasik ombudsman,
            modern ombudsman, postmodern ombudsman. Dolayısıyla ben derste öğrencilerle
            de tartışırken işte “Bu ne? Biz bilmiyoruz.” falan diyorlar yani “Bunun Türkçesi yok
            muydu?” şeklinde. Ben diyorum: “Önce bir ders bitsin, ondan sonra konuşalım.”  Ben





                                                                   14 ŞUB A T 2019  93
   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100