Page 24 - kdk-sempozyum-1
P. 24

bazı ülkelerin “biz Güney Kıbrıs’ı üye yaptık ama yanlış yaptık” diyenlerdir ki,
                bunların en başında da Sayın MERKEL gelmektedir. Bizzat bunu kendisi de ifade
                etmiştir ve Güney Kıbrıs’ın konumu, durumu bellidir.

                Burada  yabancı  misafirlerimizin  katıldığı  bu  toplantıda  son  derece  hassas  bir
                noktaya özellikle değinmek istiyorum. Özellikle de Avrupa Birliği’nin veyahut
                da bazı çevrelerin hükümetimize karşı bir karalama kampanyası olmuştur ve biz
                bunun Avrupa Birliği’ndeki dostlarımız tarafından yürütülüyor olması, Avrupa’nın
                Türkiye hakkında son derece yanlış bilgilendirilmesi için özel bir gayretin gös-
                terildiğini  görüyoruz.  “Tutuklu  ve  hükümlü  gazeteciler”  diyorlar.  Bunu  Adalet
                Bakanım defaatle Avrupalı dostlarımıza anlattı. Tutuklu ve hükümlü gazeteciler
                konusunda Avrupa ve dünya kamuoyu sistematik şekilde, tamamen yanlış bir
                şekilde bilgilendirilmektedir.

                Türkiye’deki ifade özgürlüğü konusunda aynı çevreler yine son derece yanıltıcı
                biçimde bilgilendirilmektedir.

                Aynı şekilde dünya ve Avrupa kamuoyu, Türkiye’de toplumsal olaylara müdaha-
                le, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması konularında, sistemli şekilde yanlış
                yönlendirilmektedir.

                Biz şu özeleştiriyi çok büyük bir memnuniyetle yaptık ve yaparız; tabii ki “% 100
                her şeyi çözdük” gibi bir iddianın içerisinde değiliz ama ben şunu rahatlıkla söy-
          I. Uluslararası Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Sempozyumu
                leyebilirim. Örneğin, bir seyahatte Almanya’daydım. Oradan birileri bize doğru
                yöneldi. Alman polisi hemen gitti, bileğine sarıldı ve dirseğinden çevirdi, yere ya-
                tırdı ve tekmeledi. İngiltere’yi biliyorsunuz, Londra’da neleri yaşadık, hep birlikte
                izledik. Fransa’da aynı şekilde neleri gördük. Bu kötü örnekleri, örnek olarak almı-
                yoruz ama bizim polisimiz birçok yerde dayak yemiştir, son anına kadar taham-
                mül etmiştir. Biberli gaz veya biber gazı sıkmak Avrupa Birliği mevzuatında zaten
                var. Ancak burada açısını, derecesini isabetli bir şekilde kullanmamış olabilir ki
                bunlar hakkında zaten gereği yapılıyor, o ayrı mesele. Ama “biber gazı kullanıla-
                maz” diye bir şey Avrupa Birliği müktesebatında da, mevzuatında da yok. Su kul-
                lanılabilir ama gerçek mermi kullanılamaz. Gerçek mermiyi gösteriyi yapan kişi
                polise karşı kullanıyorsa buna ne demeli? Bunlar karşısında polis ne yapacak? Bu
                soruların da cevabını herhalde bulmamız lazım. Gerçek mermi ile yaralanan, hat-
                ta ölen polislerimiz de olmuştur. Tüm bunlar da bu son dönemdeki gösterilerde
                ne yazık ki önümüzde olan gerçeklerdir. Ama bunlar görülmeden, bilinmeden

        24                                                        KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29