Page 116 - kdk-sempozyum-3
P. 116
Yine bu yargı konusu gündeme gelmişti. Benim aynı şekilde Sayın Lut-
kovska’ nın dediği gibi, “mahkemelerin sürecine müdahale” konusun-
da kendilerine fikirlerimi aktarmıştım. O da çok usta bir bilim adamı
olarak, siyaset bilimci olarak bana şunu söylemişti. Siz çok cesursunuz
dedi, ben “yargı korkulacak bir şey değil, biz yasalara saygılıyız” dedim.
Dolayısıyla böyle bir anekdot geçmişti aramızda, ancak biz bu çalışmayı
burada yaptık. Belki biraz süre geçti, ama çok önemli bir konu olduğu
için bahsediyorum. Özellikle de eski bir yargı mensubu olduğumun da
altını çiziyorum. Ben bu teşkilatta 39 yıl çalıştım; Sulh hâkimliğinden
tutun da, Ağır Ceza Başkanlığına ve daha sonra da Yargıtay nasip oldu,
orada da çalıştım. Dolayısıyla yargıyı tanıdığımı sanıyorum. Sonuçta
bugün yargıda görev yapan arkadaşlarımızda 3-5 sene sonra veya za-
manı gelince ayrılacak ve yine mahkemelere ihtiyaç olacaktır, mahke-
melere müracaat etme durumunda kalacaklardır.
Ben özel bir çalışma yaptırdım, bunu kitap haline de getirttim, sizlere
de takdim edeceğiz. Bu konuyla ilgili üniversitelerimizden, yüksek yargı
mensuplarımızdan, barolarımızdan görüşler aldık, arkadaşlarımız ziya-
retlere gitti.
Sonuçta, bir arkadaşımız hariç hemfikir kaldık, yasanın ilgili hükmünde
aynen şunu söylüyor: “Anayasa Mahkemesince iptal edilen kanunda
böyle bir hüküm yoktu.” Ama yeni getirilen, yani 29 Haziran 2012’de
yasalaşan 6328 sayılı Kanunumuzda Kamu Denetçiliği Kurumu’nun ba-
kamayacağı dört tane kırmızıçizgi var ve üçüncü olarak da şöyle denili-
yor: Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin karar var.
Bana göre bu bir sınırlama içeriyor. Bakınız, “yargı yetkisinin kulla-
nılmasına ilişkin kararlar”, bu ne demektir? O zaman sürece Kamu
Denetçiliği Kurumu müdahale edebilir. Sayın Lutkovska bu anlamda
bizim ufkumuzu açtı, ben kendilerine teşekkür ediyorum. Bu yargıya
müdahale değildir. Bakın, gözlemci olarak gidiyor. Bizim yasamızda
gözlemci olarak gitme diye bir şeyimiz yok, ama gözlemci olarak git-
memize de yasal bir engel yok. Bir sivil toplum kuruluşu gibi gideriz.
Çünkü yasamızda diyor ki; kamu görevlilerinin tutum ve davranışla-
rını da biz incelemek durumundayız, şikâyet varsa. Eğer oradaki hâ-
kim “ben burada günah çıkarayım, geçmişte bunları yaptık” diyorsa.
Vatandaşa hiçbir neden yokken bağırıyorsa, elindeki bir şeyi onun
yüzüne fırlatıyorsa veya ona hakaret ediyorsa bunun yargı yetkisini
kullanmasıyla bir ilgisi yoktur. Bu geçmişte yanlış şekilde yapıldı, ben
114 | III. ULUSLARARASI OMBUDSMANLIK SEMPOZYUMU